Hayali Kısıtlama

Halkın yönetim üzerinde bir gücü var mı bu tartışılır. Seçimler yoluyla bir güç ipucu veriliyor olsa da aslında pek de inandırıcı gelmiyor. Demokratik yönetim tarzında halkın söz hakkı olduğu varsayım olarak doğru olmakla birlikte gerçekte yani uygulamada doğru mudur? Söz hakkının var olması bir fiile dönüşür mü, dönüşür ise yönetimi ne kadar harekete geçirir. Söz hakkı olmakla harekete geçirme gücü olmak arasında epey mesafe vardır. Eğer her söz hakkı harekete geçirme gücü taşısa o zaman iktidarı harekete geçirirken muhalefeti de harekete geçirir dahası seçime girmiş bütün partileri harekete geçirir. Bütün partilerin harekete geçmesi gibi bir durum söz konusu olmadığına/olamayacağına göre demek ki söz hakkı demek harekete geçirme gücü demek değil. Söz hakkı hadi bakalım sıra sende sözünü söyle ve otur demek gibi bir durumdur. Her seçimde seçmenlerin yarısı söz hakkını kullanıyor ve sonucu sadece söz hakkını kullanmış olarak kalıyor. Sözünü söyle. Tamam. Yerine geçebilirsin. Bu kadar. Diğer yarısı sözünü söylüyor ve harekete geçirme ihtimali az da olsa oluyor. Harekete geçirmenin hangi yöne doğru olacağı ise yine ‘gündem’in kanatları altında. Gündemse medyanın ekranlarda ya da sayfalarda oluşturduğu hayali görüntüdür. Neden hayali? Çünkü medyanın yarıdan fazlası iktidar borazanı olduğu için her........

© Milli Gazete