Ülkemizde olup biten birçok şey komedi tadında. İnsan gülmemek için kendini zor tutuyor. Bir fikri var diye ciddiye alıp dinliyorsunuz; hakkında fikir beyanında bulunduğu, uygulamalarını ve politikalarını bir fikre dayandırdığı parti veya liderin torpiliyle bir makama getirildiğini anladığınızda film orada kopuyor; kahkaha atasınız geliyor. Oysa doğrudan kendisini bulunduğu makama getirdiği için övdüğünü söylese daha delikanlıca olmaz mı! Kendisine torpil yapanı sırf torpil yaptığı için bir fikir kisvesine sokmaya çalışması, herhangi bir fikri olmayanlar tarafından yutulabilir dahası komediden anlamayanlar da yutabilir ama az çok komediden anlayanlar için kahkaha sebebi oluyor. Neye güldüğümüzü anlamayanlara daha açık bir şekilde anlatalım.
Militanca iktidar partisi ve liderini güncel deyimle trol derecesinde övenleri, övmeyi derinleştirmek için bir fikre bağlamaya çalışanları biraz deştiğinizde mutlaka iktidar tarafından ya kendisi bir makama getirilmiş, ya oğlu kızı, ya da hiç değilse arabalarından biri bir makama getirilmiştir. Bir makama getirilmesi elbette suç değil, o makama torpille getirilmiş olması suçtur. Örneğin milyonlarca kişi üniversite bitiriyor fakülte mezunu, üniversite bitirmesi fakülte mezunu olması yetmiyor, KPSS’ye çalışıp puan almaya uğraşırken iktidar yandaşı övgücü kişi veya kişiler KPSS’ye bile girmeden doğrudan atanıyor; bir devlet kurumunda müdür oluyor, bir üniversitede akademiysen ya da memur, bir belediyeye atanıyor. Atandıktan sonra bu kişiler birdenbire iktidar partisini bir fikir partisiymiş gibi anlatmaya başlıyorlar. Atanmadan önce böyle bir durum yok. Herkes istediği partiyi tutabilir, herkes tuttuğu parti hakkında istediği fikri beyan edebilir burada sorun yok. Komedi şu; ya kendisi, ya oğlu kızı, ya da bir akrabası iktidar partisi torpiliyle bir makama getirilmiş, kendisine torpil yapan partiyi ve liderini veya o partiden birilerini adeta ‘kurtarıcı fikirlerin babası’ gibi sunmasıdır. Olay basit, kendisine torpil yapılmasa böyle bir fikir beyanı olur muydu, elbette olmazdı. Kişisel çıkarını ‘fikirmiş gibi’ sunması kahkaha atılacak komedi oluyor. Bu komedinin biraz daha ‘aşağısı’ da var. Onu da söyleyelim.
Üniversitelere, belediyelere, bütün devlet kurumlarına torpille atanmış sözüm ona militan kişi ve kişiler, hakkı, hukuku, adaleti, doğruluğu, dürüstlüğü, hatta neredeyse bir medeniyet tasavvurunu savunuyor görünüyor. Peki, onca insan KPSS’ye girip beklerken sen sınava bile girmeden atanıyorsun bu hak mı, bu işin böyle olması hukuk mu hangi hukuk, torpille atanmak adalet mi, hak edenlerin hakkını yemek doğruluk mu dürüstlük mü, daha liyakat kısmına hiç girmiyoruz o iş için sen layık mısın, bütün bunların cevabı hayır elbette. İktidar partisi torpiliyle bir makama gelmiş kişiler adaletten söz ediyor. Buna gülmeyelim mi yani. Torpille atanmış kişiler haktan hukuktan bahsediyor buna kahkaha atmayalım mı. Ya kendisi ya oğlu kızı ya da akrabalarından biri torpille atanmış kişiler hakkı, hukuku, doğruluğu, dürüstlüğü kendi çıkarlarına bağlamış kişilerdir. Savundukları hak hukuk doğruluk dürüstlük değil kendi çıkarlarıdır. Bu çıkarı fikir diye sunmaları bizi güldürüyor. Komedi diyerek yumuşatmaya çalışsak da aslında gülünçtürler. İktidar partisinin torpiliyle makama oturmuş oradan herhangi bir torpili olmayan insanlara güya fikir beyanında bulunuyor, iktidar partisine dair yücelik yumurtluyorlar. Anlamayanlar için daha açık söyleyelim; burada söz konusu olan iktidar partisi değildir. İktidar partisine yalakalık yapanların çıkarları gereği yalakalık yaptıkları ve bu çıkarlarını fikirmiş gibi sunmalarıdır. Açık açık kendisini o makama getirdiği için ondan taraf olduğunu söylemiyorlar da ‘yüce fikir’ kisvesi uyduruyorlar. Kahkaha atmayalım mı. İktidarı fikre bulayarak savunmaya çalışanlara seni kim bu makama getirdi diye sorun veya hangi akraban hangi makamda diye sorun. Bütün ‘yüce fikir’ kisvelerinin cevabını alırsınız. Hayır bıyık altından gülmeyin kahkaha atın.
Adam acı acı gülüyordu cümlesindeki acıdır o kahkaha!