Kur’an-ı Kerim’den Dersler Âyet-i Kerimelerden Haşre Deliller

Rabbimiz, bu dünyayı bir imtihan meydanı, bir konaklama mahalli, bin bir esmasının tecellilerinin teşhir edildiği bir mekan olarak yaratmıştır. Bütün mevcudat gibi, bütün insanlar da ölümü tadacak; kıyametin kopuşundan sonra, İsrafil Aleyhisselam’ın sûra ikinci üflemesiyle mevcudat dirilecek ve haşir meydanında toplanacaktır. Ölümden sonraki bu dirilişin dünyada sayısız delili vardır. Her bahar mevsimi haşrin bir delilidir. Rum Suresi’nin 50. Âyet-İ Kerime’sine meâlen bakalım:

“Allah’ın rahmetinin eserlerine bir bak: Arzı, ölümün ardından nasıl diriltiyor? Şüphesiz O, ölüleri de mutlaka diriltecektir. O, her şeye kâdirdir.”

Kur’an-ı Azimüşşan’da, haşre deliller zikredilmiştir. Bu delilleri Kur’an-ı Kerim’de geçiş sırasına göre hatırlayalım. İlk misalimiz Hz. Musa Aleyhisselam zamanında bir ölünün dirilmesi… Bakara Suresi’nin 67-73. Âyet-i Kerimelerinde bu hadise anlatılır. O devirde bir cinayet işlenmiş, ancak fâili bulunamamıştır. Cenab-ı Hak emreder. Bir inek kesilecek, onun bir uzvuyla o öldürülen kimseye vurulacak, o da kâtilini haber verecektir. Bu yapılınca o ölü şahıs canlanır ve kâtilini bildirir. Bakara Suresi’nin 73. Âyetinde meâlen şöyle buyrulmaktadır:

“Haydi şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun’ dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir, size âyetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir. Umulur ki, düşünür de gerçeği anlarsınız.”

İkinci misalimiz Hz. Üzeyir Aleyhisselam’ın yüz sene vefat ettikten sonra dirilmesi… Bakara Suresi’nin 259. âyetine meâlen bakalım:

“Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin çatıları duvarları üzerine........

© Milli Gazete