İkircikli haller |
İdare makamında olanların tutarlı, mantıklı ve net olmaları gerekiyor. Sorumluluklarının bilincinde olmaları, sözlerinin arkasında durmaları gerekiyor. Bu bir tercih değil, bir zorunluluktur. Sözünden ve eyleminden emin olunması ise devletin en başta gelen vasfı olmalıdır. Devlet demek kural, kaide, norm, hukuk demektir, dolayısıyla bunların sağlanabilmesi için de eylem-söylem birlikteliğinin sağlanması kaçınılmazdır.
Kısacası, kamu yönetiminin en belirgin vasfının, alamet-i farikasının da bu tutarlılık ve netlik olması elzem olduğu gibi yapısı gereği de ikircikli hal ve tutumları kaldırmaz bir nitelikte olması şarttır.
Türk halkının, son 6-7 yıldaki yani 2018’de, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonraki en büyük sorunu, sıkıntısı ve gündemi ekonomik durumun telafi edilemez şekilde ve süratle bozulmasıdır. Sorumsuz ve mantıksız politikalar eliyle önce enflasyonun kontrolden çıkması, sonrasında da bunun doğal sonucu olarak halkın son derece süratle fakirleşmesi Türkiye’nin en önemli gündemidir. Gündemi, “yeni anayasa” diye içeriği ve niyeti muğlak (belki de ayan beyan ortada) bir girişimle bulandırmaya çalışmak ne tutarlıdır, ne mantıklıdır. Bu tamamen ikircikli bir durumdur.
Halkın sorunu, sıkıntısı, derdi, hangi maddelerin, neden değişeceği bile belirsiz bir “anayasa değişikliği” değildir şu anda. En temel insani ihtiyaçlarını bile gidermekte zorlanan, bankaların kucağına itilmiş veya sosyal........