Bir kuru maaş..
Ekonomide zorlu geçen bir senenin daha onuna gelindi. Çalışanların büyük bir bölümü, “enflasyonla mücadele” bahanesine sığınılarak maaşlarına tek zam alabildi, sene başında alınan zamla sene sonuna ulaşmaya çalıştı. Halbuki sene başında alınan ücret zamları, 3’üncü, 4’üncü ayda erimişti zaten.
İktidar ve ekonomi yönetimi, ısrarla “pembe tablolar” çizmeye çalışsa da, son aylardaki enflasyon verileri ve yurt dışı kuruluşlardan gelen “faiz indirimi için henüz erken” açıklamaları, enflasyonda istenen düşüşün sağlanamadığını ortaya koyuyor.
Vatandaş açısından zaten enflasyonun düştüğü yönünde bir algıyı hissetmek mümkün değil. Fiyat artışlarına karşı eriyen maaşlarıyla direnmeye çalışan milyonlar, fiyatların artış hızının yavaşlamasını hissedebilecek halde değiller zaten.
“Enflasyonla mücadele” diyerek sanki bu durumun suçlusu vatandaşmış gibi halkın kemerini sıkmak, düşük ücret artışıyla geçinemeyen insanları bankalara iyiden iyiye muhtaç etmek, çatlak sesleri kesmek ve muhtemel batakları ötelemek için de kredi ve kart borçlarına yapılandırma getirmek yani bankalara yeni faiz kazancı fırsatı sunmak. Böyle bir ekonomi yönetimi mi olur? Enflasyonla mücadele programına küresel sermayeyi ikna edebilmek için harcanan enerjinin onda birini kendi halkını ikna etmeye harcamamak da cabası.
Sosyal politika veya insanların geçim meselesi gibi konular umurlarında değildir küresel sermaye ve onların kurumlarının. “Adı konmamış” IMF programından hiçbir farkı olmayan “enflasyonla mücadele programı”na bakışları da küresel rantiyenin........
© Milli Gazete
visit website