Yeni zamanın dili ve hayat

Hızla değişen hayatlar, insanların yaşama tarzları, psikolojiler, gerilimler günümüzün görünen yüzü. İnsanda kimi zaman tam anlamıyla boşvermişlik, koyuvermişlik gibi bir görünümde. Bir anlamda sorumsuzluk gibi görünüyorsa da gerilimli hayatların ortaya koyduğu tablo iyimser olmaktan insanları uzaklaştırıyor. Bir yanıyla da bu, artık bu durumda insanın toparlanması, kendini bulması güçleşiyor gibi görünüyor. Bu da insanlara umutsuzluk veriyor.

Hayatın görünen yüzü, ortak dili bir ideolojisizlik. Dahası, modern dünyanın getirileri içerisinde kendini yitiriş, terk ediş ve bırakış gibi oluyor. İnsan sorumluluktan mı, kendinden mi kaçıyor? Bu kaçışlar kişiyi rahatlatmaktan çok tüketiyor. Günümüz hayatı da zaten tüketim üzerine kurulu. Ev içinden tutun sokağa kadar, hemen bütün davranış ve yaşayışlar boşluğa salınmış gibi görünüyor.

İnsan, insan olma gereği, acılar içerisinde kıvranıyor. İplerin ucu kopuyor, yumaklar birbirine dolanıyor. Bunlar da tahammülsüzlük getiriyor. Saldırganlaşma, kendini bir yere konumlandırma gereği duyuyor. Kendi bilincini yitirince kendisinin dışına çıkıyor, hayvanlaşıyor. Düşüncemizde insanın kendi asıl konumu kendi yeridir. Değerlerini yitirince........

© Milli Gazete