Hakikat bilinci

Değişen ve gelişenler karşısında insanların şaşkınlıkları oldukça belirgin. Dalgalar hâlinde insanlığın üzerine abananlar sersemletti dense yeridir. Bu durumlar karşısında tavır alınamayış, kendini geliştiremeyiş, nasıl bir yol tutturulacağının farkında olamayış karmaşayı büyütüyor.

Muhatabımız insan, aynı insan. Hazreti Adem’den beri.

Dönemler, yaşayış tarzları, insanlığa egemen olan hakikatsizlik, zulümlerin artışı, insanların onların karşısında çaresizlikleri, mazlumluktan öte bir durumdur. İnsan bu yanıyla kendi kendisinin kurbanıdır. Direniş ve varoluş insanın var olması için biricik yolu. Kendini koruyamayanın ne kendisine ne de başkalarına bir yararı olur.

İnsanların beklentileri, yaşayış tarzları sanki başkaları tarafından belirleniyor. Müslümanlığın insana sunduğu bağışladığı değerlerin göz ardı olması, insanlığın ondan uzaklaşması bunalımlarını arttırdı. Bir tarafta yanlışlık var ise, diğer tarafta Hakikat’in olması insanlık için bir çıkış yoludur. Adaletsizliklerin yolunu ve önünü kapatan adalet ve hakkaniyettir. Yanlışların karşısındaki Hakikat’e ait doğrular onları da zorluyor. Bir yerde zulüm var ise mazlumların gözü başka yerlerde olur.

Müslümanlar kendi medeniyetlerinin hakkını verse, hakkıyla yaşasa bu insanlık için başlıca........

© Milli Gazete