Ey Hakikatin Gönül Erleri III

Ey Hakikat’in gönül eri, şu zamanda sana ne övgüler düzsek azdır. Hakikat eri olmak kolay değildir. Yangınların içinde bulunuyorsun. Bataklıklardaki balçıklar insanı çekiyor ne yazık ki. Zift gibi sıçrıyor, hemen her tarafı sarıyor. Elbette ki dikkatli, özenli olmak, bulaşmamak çabası seni farklılaştırıyor. Sana gönül eri dememiz boşuna değil. Bir büyük medeniyet toprağında bulunuyorsun. Onun güzellikleri tütüyor ve vardır. Yeter ki sen bulunduğun yeri iyi ve kıymetini bilesin. Gözlerini olumlu ve güzel olana yönlendirirsen orada kendini bulursun, korunursun. Kulaklarını uğultulu, karışık ve karmaşık seslerden uzak tutarsan sana ait olanı yakalar ve yaşarsın.

Hayırlı niyetinle yola düşmüşsen o da seni korur. Niyet; yolun, ibadetin, eylemin başlangıcıdır. Neyi ahdedersen onu bulur, ona varırsın. Sana ait olmayanlara yönelirsen orada yitersin, yoldan çıkarsın. Onlar seni meşgul edince zamanını da kendini de tüketirsin. Başkasının ne yaptığı önemli değil, senin ne yaptığın ya da yapacağın önemli. İşine bak, zamanını boşa harcama. En küçük bir sapma seni senden de yapacaklarından da uzaklaştırır. Geri dönüşün hem zaman alır hem de ömrünün israfı olur.

Hayra niyet etmişsen şeytanlar seninle uğraşsa bile güç yetiremez. Sen bir güzellikle donanmışsın. Manevi........

© Milli Gazete