Bu Gençlik II

Sorularla geçen önceki yazımda hem sormayı hem de yorumlamayı yeğliyorum. Dönemlerin kendine göre zorlukları var. İçinde yaşamakta olduğumuz dönemin zorlukları çok daha fazla. “Sanal” diye nitelendirebileceğim bir oluşum bulunuyor. Hemen herkesin içinde bulunduğu gizemi olmayan, hemen her durumun, şeyin ayan beyan saçılıp döküldüğü uçsuz bucaksız bir alan.

İnsanların aidiyetlerinden çok kendilerini ne denli ortaya dökeceklerinin bir yeri. Buna yurt diyemiyoruz, çünkü bütün bir insanlığın gezindiği yerler. Dünyanın dört bir yanından insanlarla karşılaşılabilir. Öyle bir dünya ki saçmalıklardan, soygunlardan, dolandırıcılıklardan, insan avcılarından her türlü insanla bu büyük sokakta, çarşıda, meydanda karşılaşabilirsiniz.

Kimin ne olduğu kestirilemez. Konuşulan bir erkek iken bir kadın olarak, ya da kadınken erkek olarak yüzleşilebilir.

Gençliğin boşluğu çok daha büyük. Arayışlar, gençliğin getirdiği tutkular, amaçlar çok karmaşıklaşıyor.

Gençlik arayışında hangi idealin, ülkünün, inancın peşindedir? Aile içi eğitimlere kadar yansıyan, içeri giren bir dünyadır “sanal”. Kapısız, penceresiz, bacasız evlerin içine çok rahat girilebiliyor. Gençlik........

© Milli Gazete