Yunan kasabası Dedeağaç’ta hareketlenme, sık sık medyamızda gündeme geliyor. Çünkü Dedeağaç sınırımıza 40 kilometre mesafede bulunuyor. Bu bakımdan Yunanistan- ABD ilişkilerinin en önemli noktası görünümüne kavuşan Dedeağaç’ta askeri ya da sivil alanlarda gündeme gelen ekonomik, siyasi ve sosyal hareketlenmeler ister istemez bizi de ilgilendiriyor. Çünkü Dedeağaç küçük bir Yunan kasabası olmanın ötesinde bir ABD üssü olarak dikkat çekiyor. Bu bakımdan sadece ABD-Yunanistan ile ilgile değil Avrupa Birliği ile ilişkilerde de Dedeağaç’taki ABD üssünün önemli bir yeri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu arada, ABD’nin ülkemize satmadığı askeri uçak ve diğer araç ve gereçleri Yunanistan’a satmanın ötesinde ücretsiz veriyor olması ister istemez ülkemizin dikkatinden kaçmıyor. Bu arada daha dün denecek bir zaman diliminde Sovyetler Birliği’nden ayrılan ülkelerin hiç zaman kaybettirilmeden Avrupa Birliği’ne üye olarak alınmaları, buna karşılık ülkemizin 50 yılı aşkın bir süredir kapıda bekletiliyor oluşumuzun üzerinde ciddi olarak düşünmek gerekiyor. Çünkü ülkemizde yıllardır bir AB ve ABD hayranlığı rüzgârı estiriliyor olsa da, ülkemiz söz konusu olduğunda gerek AB, gerek ABD bize karşı mesafeli durmayı ya da sahte bir dost ve müttefiklik havası estirmeyi tercih ediyorlar.

Bir başka hususu daha dikkatten kaçırmamak gerekiyor, o da Kıbrıs Rum kesimi AB üyeliğine alınmış olmasına rağmen Türkiye’yi kapıda bekletmeyi sürdürüyorlar. Kısacası, biz istesek de istemesek de, görsek de görmezden gelsek de ABD ve AB Türkiye’yi kendilerinden saymıyorlar. Bunu gizlemeye de gerek duymuyorlar. ABD ve AB Türkiye ile Yunanistan söz konusu olduğunda tercihleri tartışmasız Yunanistan oluyor. Böyle olunca da dış politikamızda ciddi bir revizyona ihtiyaç olduğu görülüyor.

Son zamanlarda bölgemizde farklı ittifaklar oluşturulmaya çalışılıyor. Bunların başında Körfez bölgesinde oluşturulmak istenen “Deniz İttifakı” geliyor. ABD’nin bölgemizdeki etkinliğine darbe vurmayı hedefliyor. Türk Devletleri Teşkilatı da siyasi ve diplomatik alandaki iş birliğini ekonomik alana da taşımak istiyor. Kısacası, özellikle Çin’in bölge ülkelerine dönük etkinlik kazanma politikasına karşılık yeni oluşumlar gündeme geliyor. Özellikle ABD’nin yıllardan beri sürdürdüğü dünya jandarmalığı rolüne tepki giderek yaygınlaşıyor. Özellikle de ABD’nin her istediğimi yaparım anlayışı ister istemez ülkeler arasındaki ilişkileri etkiliyor. Bunun içindir ki, ABD’yi bölgeden kovmasa da etkisini azaltacak İran, Suudi Arabistan, BAE, Katar, Bahreyn, Irak, Pakistan ve Hindistan’ın Deniz İttifakı için bir araya geleceği açıklaması eğer gerçekleşebilirse önemli bir adım olabilir. Ancak, böyle bir oluşumda Türkiye’nin adının geçmeyişi dikkat ç ekiyor. Çünkü Deniz İttifakı için bir araya gelen ülkelerin önemli bir kısmı ile ciddi dostluk ilişkilerimiz var. Bunun ötesinde inanç birliğimiz söz konusu. Aslında D-8’lerin oluşturduğu birliktelik şimdiye kadar yeni bir evrime kavuşturulabilir, İslam Birliği’nin yolu açılabilirdi. Ancak, nedense İslam Birliği için çalışmayı bırakın, adını anmak bile mümkün olmadı. Hâlbuki sadece bölgemizin değil, dünyanın yeni bir düzene ihtiyacı var ve bunun içinde kendilerini yeryüzünün jandarması olarak görevlendirmiş olan ülkelerin hâkimiyetinden kurtarılması gerekiyor. Bu olmadığı takdirde oluşturulacak ittifaklar ya ölü doğacak ya da işlevsizliğe terk edilecektir.

Bu noktada son olarak dün bazı gazetelerde yer alan CIA Başkanı Burns’un Dedeağaç’a yaptığı gizli ziyaret haberinden bir cümle aktararak yorumu okuyucularıma bırakmak istiyorum:

“ABD ordusunun bir süre önce üs kurduğu, Türkiye sınırındaki Yunanistan’ın kendi Dedeağaç’ı adeta Amerikan kasabasına dönüştü.”

Sanıyorum ABD’nin bölgemize yönelik hedeflerini izah için başka söze gerek kalmıyor.

QOSHE - Dedeağaç, ABD’nin AB’deki Üssü mü? - Abdülkadir Özkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dedeağaç, ABD’nin AB’deki Üssü mü?

9 0
09.06.2023

Yunan kasabası Dedeağaç’ta hareketlenme, sık sık medyamızda gündeme geliyor. Çünkü Dedeağaç sınırımıza 40 kilometre mesafede bulunuyor. Bu bakımdan Yunanistan- ABD ilişkilerinin en önemli noktası görünümüne kavuşan Dedeağaç’ta askeri ya da sivil alanlarda gündeme gelen ekonomik, siyasi ve sosyal hareketlenmeler ister istemez bizi de ilgilendiriyor. Çünkü Dedeağaç küçük bir Yunan kasabası olmanın ötesinde bir ABD üssü olarak dikkat çekiyor. Bu bakımdan sadece ABD-Yunanistan ile ilgile değil Avrupa Birliği ile ilişkilerde de Dedeağaç’taki ABD üssünün önemli bir yeri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu arada, ABD’nin ülkemize satmadığı askeri uçak ve diğer araç ve gereçleri Yunanistan’a satmanın ötesinde ücretsiz veriyor olması ister istemez ülkemizin dikkatinden kaçmıyor. Bu arada daha dün denecek bir zaman diliminde Sovyetler Birliği’nden ayrılan ülkelerin hiç zaman kaybettirilmeden Avrupa Birliği’ne üye olarak alınmaları, buna karşılık ülkemizin 50 yılı aşkın bir süredir kapıda bekletiliyor oluşumuzun üzerinde ciddi olarak düşünmek gerekiyor. Çünkü ülkemizde yıllardır bir AB ve ABD hayranlığı rüzgârı estiriliyor olsa da, ülkemiz söz konusu olduğunda gerek AB, gerek ABD bize karşı mesafeli durmayı ya da sahte bir dost ve müttefiklik havası estirmeyi........

© Milli Gazete


Get it on Google Play