menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dindar Nesil Nerede Kayboldu?

19 1
yesterday

Son günlerde namazla alay eden gençlerin videoları dolaşıma sokuluyor. Görüntüler infial uyandırıyor; öfke yükseliyor, lanetler savruluyor. Herkes haklı olarak öfkeli. Ancak bu öfke bizi asıl sorudan uzaklaştırmamalı. Çünkü mesele birkaç ergenin yaptığı bir saygısızlıktan ibaret değil. Bu videolar bir başlangıç değil, bir sonucun dışavurumudur. Asıl sorulması gereken soru şudur:

Biz bu noktaya nasıl geldik?

Yıllar önce Emine Şenlikoğlu “Gençliğin imanını sorularla çaldılar” demişti. O cümle, bir dönemin ruhunu anlatıyordu. İnanç, ideolojik saldırılarla, teorik kuşkularla, uzun tartışmalarla aşındırılıyordu. Gençler soruyor, itiraz ediyor ama yine de arayışın içinde kalıyordu.

Bugün ise tablo daha ağır, daha sessiz ve daha yıkıcı:

Gençliğin imanı artık sorularla değil, ahlaksızlıkla; kitaplarla değil, hayat tarzlarıyla; itirazla değil, alayla çalınıyor.

Sorunun merkezinde artık “inanıyor musun?” yok.

“Gördüğün şey inanmaya değer mi?” sorusu var.

Daha da sarsıcı olan şu:

Bu yozlaşmanın failleri hep işaret edilen “öteki” değil.

İmam hatipli, muhafazakâr camiadan gelen, dindar kimliğiyle bilinen isimlerin uyuşturucu, fuhuş, şiddet ve her türlü gayri ahlaki çürümenin içinde anılması tesadüf değil. Bu tabloyu “bireysel sapma” masalıyla........

© Milat