Türkiye’nin ekonomik görünümü, bir yanda coğrafi avantajları ve genç nüfusunun sağladığı fırsatlarla parıldarken, diğer yanda enflasyon ve cari açık gibi kronik sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor.
Türkiye, tarih boyunca stratejik konumu sayesinde büyük bir öneme sahip olmuştur. Üç kıtanın kesişim noktasında yer alan ülkemiz, bu avantajını ekonomik anlamda da kullanma potansiyeline sahiptir. Özellikle enerji geçiş yolları üzerinde bulunması, Türkiye’yi bölgesel bir enerji merkezi haline getirme fırsatını sunuyor. TANAP ve TurkStream gibi projeler, sadece ülkemizin enerji güvenliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’ye enerji ticaretinde kilit bir rol kazandırıyor. Bu durum, ülkemizin dış politikada elini güçlendirirken, ekonomimize de önemli döviz girdisi sağlıyor.
Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu hem işgücü piyasasında esneklik sağlıyor hem de uzun vadeli büyüme potansiyelini artırıyor. Eğitimli ve yenilikçi bir genç nüfus, teknoloji odaklı sektörlerin gelişmesine katkı sunabilir ve Türkiye’yi bir teknoloji merkezi haline getirebilir. Özellikle dijital dönüşüm süreçlerinin hızlandırılması, bu potansiyelin hayata geçirilmesi açısından kritik önem taşıyor. Ancak piyasadaki daralma bu süreçte en önemli problem olarak görülmektedir.
Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri, yıllardır kontrol altına alınamayan yüksek enflasyon oranlarıdır. Enflasyon, hem hane halkı hem de işletmeler........