Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (205) |
“- Atatürk ile dedem 1907'den itibaren aynı orduda görev yapıyorlar. Aynı sokakta yan yana evlerde oturuyorlar. Bir dönem de Beyoğlu'nda ortak bir ev kiralıyorlar. Dedem Kurtuluş ve Çanakkale savaşlarının lojistiğinin başındaki isimdir. Çanakkale Savaşı dedemin hazırladığı seferberlik planı sayesinde başarılı oluyor. Atatürk 10'uncu Yıl Marşı'nda bir mısranın üzerini çiziyor ve dedem için 'Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan' diye yazdırıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın da fikir babasıdır. İstihbaratın resmi varlığının gerekliliğini Atatürk'e bildirmiş ve teşkilatın kurulmasını sağlayan genelgenin altındaki 13 imzadan biri dedemindir.
“- Dedeniz tarih kitaplarında hiç yer almıyor...
“- Hatıratlarını Türk Tarih Kurumu'na veriyor ve 10 bin lirayı da basım masrafı olarak bağışlıyor. Öldükten bir yıl sonra yayımlanması şartıyla. Ama aradan 49 yıl geçmesine karşın hatıratları basılmadı. İkinci nedeni ise çok tevazu sahibi insanmış. İsmet İnönü'nün Genelkurmay İkinci Başkanlığı teklifini kabul etmiyor. Atatürk de dedemin cephe ve asker sevkıyatının başarılı gerçekleşmesi için Demir Yolları’nın başına geçmesini istiyor. Kabul ediyor.
“- Dedenizin azınlıklara karşı tutumu nasıldı?
“- Osmanlı'da Demir Yollar'ında görev yapan iki bin kişinin bini Türk. Geri kalanı Rum ve Ermeni. Bunların da yarısı Anadolu'nun işgali sırasında Yunan birliklerine katılmış. Kalanları ise işleri bırakması için Kuvayı Milliyeciler tehdit ediyor. Dedem gayrimüslim çalışanlara baskı yapılmasına tepki gösteriyor 'Vatana ihanet edenler zaten gitmiş. Kalanlar bu ülkenin topraklarına sahip çıkıyor. Onlara işi bıraktırmak yerine sahip çıkmamız gerekir' diyor. Bunun üzerine gayrimüslimlere dokunulmuyor.
“- Peres'e ne anlattınız?
“- Dedemin kim olduğunu ve 20 bin Yahudi'yi soykırımdan nasıl kurtardığını anlattım. Ardından da 'Büyükelçi' isimli kitabımı önüne koydum ve resmi arşivlerden hazırladığımı söyledim. Bunun üzerine ‘Ben niye bu hikâyeyi hiç duymadım. Bu dinlerarası diyalog, medeniyetler arası ittifak ve bölge barışı için çok önemli’ dedi. Hemen çıkartıp bana bir kalem uzattı ve imzalamamı istedi. Ben de imzaladım. Ama kalemini vermeyi unuttum. Gül, dirseğiyle beni dürterek Adamın kalemini versene' dedi. Kalemini hemen geri verdim. Kalemi elimde tutuyordum, iyi ki cebime koymamışım. Peres, ardından kitabın İngilizcesinin olup olmadığını sordu. Olmadığını ve kısa bir süre sonra basılacağını söyleyince ısrarla basılır basılmaz göndermemi söyledi.
“- İngilizcesi ne zaman çıkacak?
“- İngilizcesi yeni edite edildi. Kitap yayınevinden çıkar çıkmaz göndereceğim. İsrail, soykırım sırasında üç kişiyi kurtaran kişilere bile madalya veriyor. Bu konuda inanılmaz hassaslar. Çok ayrıntılı araştırmalar yapıyorlar. Soykırımda kendilerine yardım edenleri tek tek buluyorlar. Dedemin yaptığı en büyük kurtarma operasyonu.
“- 'Büyükelçi' kitabınızda dedenizin İstanbul işgal edildiğinde, Garih Ailesi'nin evinde saklandığı bilgisi var. Dedeniz de soykırımdan Yahudileri kurtarıyor. İlginç bir tesadüf değil mi?
“- Atatürk, Anadolu'ya geçmesini........