Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (202)

Kılıç Ali’nin de işâret ettiği bir vâkıa: “Mustafa Kemâl” ve “Müslüman” kelimelerini bir araya getirmiye çalışmak, abesle iştigâl̃ etmekdir

Yine daha evvel naklettiğimiz vechiyle, “Mûtâd Zevât”tan Kılıç Ali'ye nazaran da, Efendi'si, içki kadar “eğlence”ye de düşkündü, bunu gizlemiye ihtiyâc duymazdı ve bu da onun bir başka vasfımümeyyizi, hattâ mezîyetidir:

“…Eğlence ve içkiyi, bunların hepsini, çok sevdiği milletinin huzurunda ve onların arasında sadece bir vatandaş gibi açık olarak yapardı… Ben hâtıralarımda sırası geldikçe Atatürk'ün içkisinden ve eğlencelerden bahsediyorum… Niçin yazmıyayım? ‘Atatürk Cuma namazından çıkmış gelirken…' veyahut da ‘Namaza gidiyorduk, o sıralarda…' ilh…. diye riyakârane yazmış olsam buna sen inanır ve yazdıklarımın samimiyetine kani olur musun?” (Kılıç Ali, Atatürk'ün Hususiyetleri, İstanbul: Sel Yl., 1955, ss. 78-79)

Kılıç Ali’nin bu vesîleyle dolaylı olarak işâret ettiği bir vâkıa şudur: “Mustafa Kemâl” ve “Müslüman” kelimelerini bir araya getirmiye çalışmak, abesle iştigâl̃ etmekdir…

(Kılıç Ali, Atatürk'ün Hususiyetleri, İstanbul: Sel Yl., 1955, ss. 78-79)

Kılıç Ali’nin de dolaylı olarak îtirâf ettiği gibi, hak̆îkaten, “Mustafa Kemâl” ile “Müslümanlık” kelimelerini bir araya getirmek, akıl k̃ârı bir iş değildir!

***

Filhak̆îka, M. Kemal'in, çocukluğundan ömrünün sonuna kadar hayâtının hiçbir devresinde Müslümanca bir hayât yaşamak husûsunda en küçük bir vicdânî endîşe dahi taşımadığı gözleniyor. Küçüklüğünden îtibâren, Frenklerin hayât tarzına özenen Mûsevî ve Sabataîlerin hayât tarzını benimsediği görülüyor. Annesinin zihniyeti de bu istikâmette olduğu için oğluna aksi cihette bir telk̆înde bulunmuyor ve onun, sabahlara kadar Yonyo ve benzeri meyhânelerde eğlenmesi karşısında memnûniyetsizlik duymuyor. (Bu tesbîtimizin delîli, Âilesi Dîndâr mıydı? isimli çalışmamızdadır.) Askerî mektebler bünyesinde veyâ İstik̆lâl Harbi zarfında İslâmın îcâblarına uyar gibi göründüğü zamânlar da, bu, bütünüyle zâhiren ve makyavelist siyâset muktezâsıdır. Onun nazarında içki içmek, çeşid çeşid kadınla, v.s. düşüp kalkmak utanılacak şeyler değildir; bilakis bunları hiç çekinmeden irtik̃âb etmek, hattâ umûma îlân etmek ve herkese bu fiilleri telk̆în etmek “medenîlik”, Avrupalılık îcâbıdır…

Kinross’dan tercümede 1994’ten îtibâren sansür edilen cümle: “Delikanlılar büyüdükçe, genelevlere de gitmiye başladılar”

Mustafa Kemâl’in delikanlılık çağından başlıyarak “sefâhat” hayâtına düşkünlük gösterdiğini açık açık bahis mevzûu eden bir kaynak da, İngiliz müellifi Lord Kinross’un Atatürk; Bir Milletin Yeniden Doğuşu kitabıdır:

“Artık çocukluktan çıkmış olan Mustafa Kemal,........

© Milat