Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (185)

“Beni rakılı salyasıyle sulıyarak bir öptü!”

“En nihâyet: ‘- Bana bak! Bir yere gidemezsin! Otur oturduğun yerde! Sonra karışmam! Hem ayağa kalk! Gel buraya! Öp beni!' Ve sâire… Ben de gittim, öptüm…

‘- Olmadı! Bilmiyorsun! Adam öyle öpülmez! Bak böyle!' diyerek beni rakılı, makılı salyasıyle sulayarak bir öptü! Tütün, leblebi kokusu, ispirtosu ile berâber hâlâ burnumdadır!

“Âh, Mustafa Kemâl! Ne olurdu şu zehri bu kadar içmese idin! Aklın başında kalsa ve yaşasaydın!” (Tıb Prof. Dr. Sâim Ali Dilemre'nin Ömer Hakan Özalp tarafından Atatürk Kitaplığı'nda keşfedilip Derin Tarih'in Şubat 2016 târihli 47. sayısında neşredilen Hâtırât'ından, ss. 72-74) (Mustafa Kemâl’in Hastalığı, Ölümü, Cenâzesi; Yeni Söz, 2-3.10.2018/13-14)

Lord Kinross'un derlediği müşâhedeler

İngiliz müellifi Lord Kinross'un Atatürk; Bir Milletin Yeniden Doğuşu isimli kitabı, Kemalist devlet ricâlinin yardımıyle ve esâs îtibâriyle önde gelen Kemalist şahsıyetlerin şahâdetlerine istinâd ederek têlîf edilmiş bir kitabdır. İngilizce aslının ilk baskısı 1964'te yapılan ve (Sabataî nâşir ve mütercim) Necdet Sander tarafından hemen tercüme edilen kitap, Türkiye'de, 1966'dan günümüze kadar onlarca baskı yapmıştır. Kinross'un kaydettiği bilgiler de, Dilemre'nin, (alkolizm sebebiyle) “Hakîkaten de Mustafa Kemâl'in rûhî ve organik muvâzenesizliği göze batmaya çoktan başlamıştı” şeklindeki tesbîtini têyîd ve tafsîl eder mâhiyettedir:

“Akılcı felsefeden yoksun bir akılcı olarak, umutsuzluğa ve hayal kırıklığına kapıldı. Artık yapacak bir işi kalmayan bir eylem adamı olarak, kendini, genellikle onun yerini tutan şeye, alkole verdi. Bu da vücut ve kafa sağlığına dokunmaya başladı. […] Atatürk, içkinin yalnızca kalb[in]e değil, başka uzuvlarına da dokunabileceğini hiç düşünmeden, içkiye devam etti. Doktorları da onu bundan vaz geçirmek için pek bir şey yapmadılar. [Bizim araştırmamız, bu son iddiânın aksinin vârid olduğunu ortaya koyuyor…]

“Zihni bulanmıya, hâfızası zayıflamıya, sinirleri bozulmıya başlamış” bir hâlde hırsını başkalarından çıkarıyordu

“Ancak, yakın arkadaşları artık Atatürk'ün eski Mustafa Kemal olmadığını üzünütüyle görüyorlardı. Zihni bulanmaya başlamıştı. Dilcilik ve tarihçilik konularının labirentinde kaybolmuş gibiydi. Bir dediği bir dediğine uymuyordu. Belleği zayıflamaya başlamıştı. Günlük işlerde bir gün önce söylediğini bir gün sonra........

© Milat