Eğitim tarlası çok önce sürüldü

Karlofça Antlaşması’ndan sonra ezikliğin tavan yaptığı yıllardı. Modernizm galip gelmiş Osmanlı da talihsizce çareler arıyordu.

Önce Hüsrev Paşa öncülüğünde Paris’e öğrenci göndermeye başladılar. Sonra daha fazla öğrenci… Yetmedi bu sefer de yabancı uzmanları ülkemize transfer etmeye başladılar.

Batılı kurumların Osmanlı Devleti’nde inşa edilmesiyle biz de modernleşecektik.

Mustafa Gündüz Hoca yakın bir zamanda “John Dewey’in Türk Eğitim Sistemine “Olası Etkisi” başlıklı bir makale yayınladı.

Dışarıdan uzman getirilmesi Cumhuriyet’in kuruluş aşamasında da devam ediyor. Eğitim sahasında Amerika’dan getirilen ve ülkemizde hala öve öve bitirilemeyen John Dewey bunlardan biridir.

Mustafa Gündüz, 1950’den sonra başta eğitim alanında olmak üzere ülkeye çok sayıda Amerikalı; uzman araştırmacı, yardımcı, plancı gibi sıfatlarla birçok ismin getirildiğini söylüyor.

Bunlar, Watson Dickerman, Kate Wolferd, Roben J. Maaske, John J. Rufi, Ellswort Tompkins, Lester Beals, M. Costat, Elizabeth S. Gorvine meşhur davetliler arasında yer alan isimledir. Toplam sayıları elliye yakındır ve hemen hepsi Amerikalıdır!

Hatta bunların bir kısmı yüksek düzeyli karar verici makamlarda (müsteşar, müdür, daire........

© Milat