Bir Tufan ki !...
Bir tufan ki;
İki asırdır dünyanın kanını emen Haçlı-siyonist vahşilerin yenilmezlik saltanatını yerle bir etti. Esaret prangalarına sımsıkı sarılan, acziyet seremonisiyle mazerete üreten kim varsa, Allah’a güvenerek yedi düvel zalimlerin karşısına dikilip direniş nasıl yapılır, nasıl savaşılır gösterdi.
Bir Tufan ki,
Maddeye esir olan, demirin gücüne iman eden, gök kubbenin korumasına sığınanların karşısına, yalnızca Allah’a dayanarak iman ve cesaret ve çıplak ayak, yalın kılıç çıkılabileceğini ve zafer kazanılabileceğini gösterdi.
Bir Tufan ki;
Zaferin ancak savaşan için olduğunu, bedel ödemeyi göze almadan zafer kazanılmayacağını, zalime boyun eğenin, oturanın, seyredenin ne zaferden ne de şeref ve izzetten nasiplenemeyeceğini ihtar etti. Bu diriliş o kadar kıymetlidir ki, her özgür insanın ruhunda kıyamete kadar bu operasyona katılan yiğitler hakkında destanlar yazılacak, kahramanlık türküleri okunacak…
Bir Tufan ki;
Savaşın için de fiilen yer alsın almasın, yeryüzünün her karışını ve her yaşayan her insanın yüreğini ateşlere bulayacak bir yangını tutuşturdu. Yüreği tutuşanlar ateşten kurtulurken, zalimin safında yer alan, boyun eğen ve sessiz kalan kim varsa hanesini yakıp kül edecek bir tufan…
Bir tufan ki;
La teşbih, binlerce yıl önce ibret olsun diye Nuh Tufanıyla ıslah olmaz azgın ve isyankar kullarını öldüren Allah, kalbi, zihni ve ruhuna ölü toprağı serpilmiş çağın insanlarına, kendilerine gelmeleri için son bir diriliş nefhası üfleyerek kendinize gelin ihtarına vesile kıldı…
Bir Tufan ki;
Yeryüzünün lanetlenmiş mahluklarının neden esfeli safilin diye anıldıklarını ve eşrefi mahluk olmanın bedelini hatırlatarak, Allah’ın ayetlerinin mucizesini bir kez daha ispatladı.
Bir Tufan ki;
Allah’a verdikleri sözün hakkını yerine getiren sadık müminlerin, ölseler de zafer kazandıklarını, düşseler de izzet ve şerefi taşıdıklarını, sayıları az, silahları........
© Milat
visit website