Halep'e dönüş

2016 yılının aralık ayında rejim güçleri, Rus, İran ve Hizbullah unsurlarının katkısıyla özgür Halep’i düşürmüş ve bu güzel topraklarda zulüm tekrar başlamıştı. Yüz binlerce Sünni Müslüman bölgeyi terk ederken İran da birkaç yıl boyunca aralıksız Şii nüfus taşımıştı. Türkiye’nin Afrin’e girmesiyle bir kısım Kürt gruplar da şehirden kaçarak Halep’e gelmişti. Halep’in düşmeşi şehrin demografisini temelden sarsacaktı. İdlib’te Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) güçlenmesi, kuzeyde PYD-ABD ittifakının tahkimi, Türkiye’nin aldığı noktalardaki duruşu, Halep içindeki rejim ve iş birlikçilerinin örgütlenmesi bölgeye bir denge getirerek dönem dönem çatışmaların olduğu bir sükûnet ortamı oluşturdu.

7 Ekim 2023’te Aksâ Tufanı Harekâtı sonrası başlayan Siyonist saldırganlık sürerken İsrail biryandan da Şam rejimini vurmaya devam etti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, son bir yıl içinde İsrail’in 125'i hava, 37'si kara saldırısı olmak üzere 162 saldırı gerçekleştirdiğini belgeledi. Bu baskınlar çoğunlukla silah ve mühimmat depoları, karargahlar dahil olmak üzere yaklaşık 278 hedefe yönelik gerçekleşti. Suriye rejimi, İran ve Hizbullah’ın ortaklaşa yaptıkları şeyler ise İsrail’e misilleme yapmak değil İdlib’teki Müslümanları hedef almak oldu. İsrail yüzlerce kez Şam’ı vururken; Şam yönetimi de İdlib’i hedef aldı.

Esed rejimi en son Ekim ayının sonlarında İdlib’in doğu kırsalı ile Halep’in batı kırsalındaki birçok noktayı intihar dronları, füze ve obüs topları ile durmaksızın vurdu. Saldırılarda direniş grupları hedef alındığı gibi........

© Milat