Yerinde Saymak Ya Da Kendini Yok Saymak
Acil ve ağır sorumluluklar omuzlarımıza yüklenmişken sanki yerimizde sayıyoruz... Ağırdan alıyoruz, tekrara düşüyoruz... Amiyane tabirle patinaj yapıyoruz... Kendimize gerekçe bulmakta zorlanmıyoruz...
Hayat böyle... Zaman kötü... Devran değişti... İnsanlar çekilmiyor...
Aslında sorun zaman değil, insanın kendisi... İnsanoğlu dünya merkezli kendini konuşlandırınca mevziden de, menzilden de koptu...
Temel sorun:
Yere çakılı kalmamız…(9/38)
Yere çakılı kalınca yerinde saymaktan gayrı elden ne gelir ki?
Dahası hayatta çoğu zaman insan olduğu yerde kalmayı sabır ve istikrar sanır...
Değişmemeyi sadakat diye yorumlar...
Kıpırdamamayı tevekkül diye tanımlar...
Mevcudu korumayı maslahat olarak gösterir...
Hareketsizlikte hikmet arar...
Ataleti, rehaveti, sefaleti, kader diye kamufle etmeye çalışır... Ve en kötüsü kendini böyle bir anlayışa şartlandırması... Yoksa sorun şartların değişmesi değil...
Evet, yerinde saymanın sebebi, kapıların kapalı olması değil bizim kendimizi kapatmamızdır...
Konfor alanımızın dışına çıkmak istemeyişimizdir...
Risk almayışımız, kabuğumuzu kırmayışımız, sınırlarımızı zorlayamayışımızdır... Gettolarımızda geleceği okumayışımızdır...
Öyle görünüyor ki, yerinde sayma sarmalını tetikleyen........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden