Haramlar dokunur

Neo-liberalizmin hakimiyetiyle birlikte gündelik hayatın bütün alanlarını temellük eden ekonomik dil, temel değerler silsilesinde de kayıpları birlikte getirmektedir. Fakat çoğunlukla bunlar bir kayıp olarak bile telakki edilmemektedir.

Arzuların yükseltildiği çağda tüketim için sürekli talep yaratılırken, bu tüketimi sağlayabilecek maddi kaynağın sınırlarının olduğu gözlerden uzak tutulmaya çalışılmaktadır. Gezegenimizin kaynaklarını bugün yiyebilmek için fütursuzca tüketime konu eden bir küresel çağın hakimiyeti altındayız. Dolayısıyla hammadde, kaynak, enerji israfı almış başını giderken, kitleler de arzuları kışkırtılmış ve borçlandırılmış biçimde arz-ı endam etmektedirler.

Arzu, tüketim ve borçlanmanın özellikle son otuz yıldır toplumda ciddi dönüşümlere sebep olduğu gözlemlenmektedir. Ama bu arada belki en fazla dönüştürdüğü şeylerden birisi haram helal anlayışındaki hassasiyet aşınması ve dikkatsizlikler olmaya başlamıştır. “İyi yaşam” arzusu ve bitmeyen tüketime yetişmek için haram kazanç yolları da hemen devreye girmektedir. Ya da daha geniş anlamda insan haketmediği kazancı tüketmeye başlamaktadır.

İslam helal ve haramlar konusunda ciddi bir çerçeve çizmektedir. Öncelikle........

© Milat