İnsancıllığını yitiren kişilikler dünyası
İnsan olmak, insani davranışlar yoluyla insan varlığının ve doğasının temel özelliklerini, tecrübelerini, kaynaklarını, kalıplarını ve kurallarını değiştirmeyi ve yenilemeyi gerektirmektedir. İnsancıl olmak, insanın varlığının ve doğasının derinliklerini ve temellerini değiştirme ve geliştirme kapasitesine ve gücüne sahip olmasıdır. İnsancıllığını yitiren bugünün dünyasında kişiler, kendilerini değiştirememekte, teknolojinin, geleneğin, siyasal partilerin, despotik liderlerin, popülizmin, milliyetçiliğin, medyanın basit birer takipçisi ve taklitçisi durumuna düşmektedirler. İnsancıllığın yitimi, kişilikle birlikte değişim kapasitesini yitiren yığınlarla dolu bir dünyanın oluşmasına neden olmuştur.
Tarih boyunca insanlar ve toplumlar, tanrısal güçlerle dolu tanrılar tarafından gönderilen kurtarıcıların kendilerini kurtaracağını sanmışlardır. İnsanlığı ve dünyayı kurtaracak hiçkimse yoktur. Hiçbir siyasal, sosyal, dini ve ekonomik lider, parti ve ideoloji, insanlığın kurtarıcısı değildir. İnsanın kendisini kurtarabilecek güç, yine kendisidir. Tevazu ve olgunluk içinde insani sorumluluk duygusunu ve düşüncesini, kalbinde yeşerten, dirilten ve geliştiren kişi kendini özgürleştirebilir ve kurtarabilir. İnsancıllığını yitirmek, kişinin insani sorumluluk duygusunu ve düşüncesini kalbinde hissetmememesi demektir. İnsanın kurtuluşu, kişinin kendi kalbinde sorumluluk duygusunu ve düşüncesini yeniden........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein