İnsancıl düşünmenin özellikleri
İnsancıl düşünme, nasıl insan olunacağı üzerine sonu olmayan bir arama, düşünme, oluşma ve yaratma çabasıdır. İnsancıl düşünme, insani oluşum için geriye hiç bakmaz. Yüzyıllar öncesinin oluşturulmuş köhne, küflenmiş ve yozlaşmış düşünceleri, doğmaları, kalıpları ve kaynakları insani oluşumun sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik, hukuki, eğitimsel ve akademik boyutlarında kaynak olamazlar. Birey, insani oluş için önüne bakmalıdır. Sürekli geriye bakan donmuş bir düşünce durumu, insani olmadığı gibi, düşünme ve akıl etme tecrübesi olarak nitelenmeyi hak etmemektedir.
Bütün zamanları ve mekanları aşan, bütün zamanlarda ve mekanlarda geçerli ve gerçek olan hiçbir kaynak, düşünce, fikir ve değer yoktur. Yeryüzünde varolan her düşünce, kitap, kaynak ve kurum, insan tarafından içinde bulunulan zaman ve mekan sınırları içinde yapılmıştır. İnsanlığın tarihi ilerlemektedir. Tarihi bir noktada dondurmak, tarihin tek bir dönemini altın çağ olarak kurgulamak, bir yanılgı ve yanılsamadır. Yeryüzünde hiçbir şey kendisiyle aynı kalmamaktadır. Zaman ve mekan şartlarına bağlı olarak her şey değişmektedir. Hayata, insana ve doğaya dair değişmez şeylerin olduğunu vehmetmek, insani düşünme değildir. İnsana ve doğaya dair her şey, sürekli olarak değişmekte ve yenilenmektedir.
İnsani düşünme, bilgiye değer verir ve bilgiyi esas alır. İnsani ve doğa........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein