Hayatın kaynağından doya doya…

İnsanın en değerli şeyi, hayatıdır. Birey, hayat sayesinde kendi varoluşunu biyolojik, psikolojik, sosyal ve manevi açılardan gerçekleştirmekle sorumludur. Yaşanmaya değer hayat, kişinin kendi varoluşunu gerçekleştirmek için emek sarf ettiği hayattır. Hayat, bireyin kendi varoluşunu gerçekleştirme tecrübesi ve macerasıdır.

Birey, bu dünyaya kendi dışında, üstünde ve ötesinde hiçbir otoriteye, güce, kuruma, kaynağa, kimliğe ve kurguya hizmet etmeye, bağımlı olmaya ve köle olmaya gelmemiştir. Hayatın asli amacı, insanın kendi varoluşunu özgürce ve akıllıca gerçekleştirmeye çalışmasıdır. Hayatın fışkırdığı pınar, akıl ve özgürlüktür. Hayatın her aşamasında müracaat edilecek yegâne referanslar, akıl ve özgürlüktür. Akıl ve özgürlük dışında kurgulanan sahte kaynaklar ve kurgular, hayat pınarını kurutmakta, hayatı çölleştiren, kuraklaştıran ve kısırlaştıran bir ölüm mezarlığına dönüştürmektedirler.

Hayatın kaynağından ve pınarından doya doya içmek için, hakikat üzerinde sahiplik ve tekel kurma yanılgısından, yanılsamasından ve yalanından kurtulmak lazımdır. Hakikate sahip olduğunu ve hakikatin kendi tekelinde olduğunu iddia eden bütün kurgular, kaynaklar, kurumlar ve kişiler, hayatın kaynağını kurutmaya ve dünyayı çölleştirmeye çalışmaktadırlar. Hayat, sınırsız hakikatlerle dolu açık bir tecrübeler alanıdır. Kişi, hayat nehrinde özgürce akarak kendisine uygun hakikat tasavvurunu........

© Milat