Hakikat, adalet, hürriyet dünyada kaim olur mu?
Adaletin bedeli ne olursa olsun gerçekleşmesi gerektiğine dair şu söz beni düşündürtmüştür: “Dünya yıkılsa bile adalet yerini bulmalıdır (Fiat iustitia nec pereat mundus).” Bu sözün kapsamını genişleterek dünya yıkılsa bile hakikat, adalet, hürriyet gerçekleşmelidir şeklindeki düşünme zihnimde ifadesini bulmaktadır. Hakikat, adalet ve hürriyet, medeniyetin ve insanlığın üç temelidir ve değeridir. Hakikatin, adaletin ve hürriyetin olmadığı yerde, medeniyet ve insanlık yok olmakta, barbarlık, bedevilik ve vahşet hakim olmaktadır.
Dünyada hakikatin, adaletin ve hürriyetin gerçekleşmesinin imkansızlık düzeyinde zor olduğu bir insani durum yaşıyoruz. Dünyada ve hayatımızda gerçekleşmeyen hakikat, adalet ve hürriyet ihtiyacımızı hep ölümden sonrasına, daha başka dünyalarda gerçekleşeceğine dair eskatolojik inançlarla tatmin ederek kendimizi teselli ediyoruz. Bu dünyada hakikatin, adaletin ve hürriyetin gerçekleşmesi imkansız olduğuna göre artık bunları ölümden sonrasına bırakalım şeklinde kendimizi avutuyoruz. Bu bağlamda unuttuğumuz bir nokta vardır: Hakikatin, adaletin ve hürriyetin yaşanacağı ve gerçekleşeceği yer, bu dünyadır ve bu hayattır. İnsanın asli görevi, bu dünya şartları içinde hakikati aramak, adaleti ikame etmek ve hürriyeti yaşamaktır.........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein