menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Göçü korkuyla kurgulamak: Göç iletişim mi? İktidar mı?

7 0
previous day

Göç bugün yalnızca sınırları aşan insanların hikâyesi değil; siyasal iktidarın, medyanın ve kamusal dilin nasıl çalıştığını gösteren bir turnusol kâğıdıdır. Göçmenlerin kendisinden çok, onlar hakkında kurulan söylem konuşulmalıdır. Çünkü asıl mesele, göçün ne olduğu değil; göçün nasıl anlatıldığıdır.

Medya, büyük ölçüde göçü açıklayan değil, yöneten, yönlendiren ve yozlaştıran bir dil üretmektedir. Göç, politiktir. Göçe dair üretilen sil ve söylemler, politik olmaktadır. Medyanın göç söylemi ve dili, göçü savaş, yoksulluk ve küresel eşitsizliklerin sonucu olan yapısal bir olgu olarak ele almak yerine; göçü “yük”, “tehdit” ve “kriz” başlıkları altında daraltmaktadır. Böylece göç, siyasal ve ekonomik sorunların üzerini örten kullanışlı bir nesneye dönüştürülmektedir.

Medya, göç konusunda yapıcı ve yaratıcı bir pozisyon aldığında kollektif aklın ve politikaların oluşmasına verimli bir şekilde katkı sunabilir. Mülteci, sığınmacı ve düzensiz göçmen gibi hukuki kavramların doğru kullanılması; göçmenlerin sayıdan ibaret olmayan, hak sahibi bireyler olarak temsil edilmesi bu sorumluluğun temelidir. Göçü olağanüstü bir sapma değil, modern dünyanın süreklilik arz eden bir gerçekliği olarak ele almak, insani durumumuzun biir boyutu olan........

© Milat