Dolu yaşamak-boş yaşamak
İnsan olarak düşünmek, duygulanmak, duymak ve davranmak, insanın önünde duran en çetin meydan okumadır. İnsan olduğunu sanmasına rağmen, insan olarak nasıl düşüneceği, duygulanacağı, duyacağı ve davranacağı üzerine hiç düşünmeyen, kendini bunun için geliştirmeyen, içinde bulunduğu ailenin, grubun, kültürün veya kimliğin kalıplarını taklit etmekten öteye gitmeyen birçok kişi bulunmaktadır. Bilinmeyen zamanlarda bilinmeyen kişiler tarafından oluşturularak kültürel olarak aktarılan düşünceleri, kalıpları ve kaynakları taklit ederek, kişinin, kendi insanlığını geliştirmesi ve olgunlaştırması mümkün değildir.
İnsanın, insan dışında ölçüsü yoktur. Sahte kurgular, kaynaklar, veya inançlar, insanın hayatını ve kişiliğini belirleyen ölçüler olamazlar. İnsan, kendini ve doğayı ölçü alarak kendisine özgü bir bir birey olmalıdır. İnsanı kontrol etmek için yüzyıllar öncesinde hep güç odakları tarafından uydurulan kimlikler, kalıplar ve kabuller, insan için ölçü, doğru yol ve hakikat değildirler. İnsanın bugün için kendisi için kendine uygun yeni fikirler, duygular ve mecralar oluşturması lazımdır.
Tarihte yaşadığı sanılan veya mitolojik tarzda kurgulanan, yüceltilen ve abartılan hiçkimsede güzel bir model yoktur. Yaşadıkları dönemden uzun yıllar sonra hayali olarak kurgulanan kişilerin hayatlarının insanlık için iyi bir model olduğu sanısı, büyük........
© Milat
visit website