Birey, hayatını kendi şekillendirendir!

İnsanın en önemli görevi, hayatını verimli, yapıcı ve yaratıcı bir şekilde yaşamaktır. Hayat, düz bir çizgide ilerleyen bir süreç değildir. Hayat, inişlerle, dalgalarla, yükselmelerle, durgunluklarla, heyecanlarla, sıkıcılıklarla, sıkıntılarla, fırsatlara dolu sonu belirsiz bir macera gibidir. Kişi, hayat dediğimiz tecrübede hayatına hâkim olmak, hayatına yön vermek ve hayatının verimli yaşanmasını sağlamakla yükümlüdür. Her kişi, kendi hayatının kaptanı, yönetmeni ve rehberi olmalıdır. Kişi için en çetin meydan okuma, kişinin kendi hayatının mürşidi, klavuzu ve yönetmeni olmayı başarmasıdır.

İnsanların, hayatlarını kolaylıkla başka kişilerin kontrolüne ve yönetimine vermeleri, hayatlarını kendi yönlendirme ve yönetme sorumluluğundan vazgeçmeleri, insanı helake götüren en büyük felakettir. Kişi, kendi dışında hayatının kaptanı ve yönetmeni olacak kişi ve otorite arayışına girmemelidir. Hayat dediğimiz tecrübe, bir başkasının kontrolünde ve yönetiminde yol alınacak ve yaşanacak bir tecrübe değildir. Dışarıdan hiçbir güç, doktrin, kurum, kaynak ve yapı, talimat ve dayatmalarıyla kişinin hayatına istikamet veremez. En büyük sapkınlık, bir başka kişinin hayatına istikamet vermek iddiasında bulunmaktır. Başkalarının hayatına istikamet verme iddiasında bulunan bütün yaklaşmların, yanılgıların, yalanların ve yanılsamaların reddedilmesi gerekmektedir. En yüce ve mutlak doğru konumuna yükseltilen kalıpların, kuralların ve kurumların insan hayatına istikamet........

© Milat