​Maneviyat ve iç barışı

Birey, iç barışını ve maneviyatını ancak kendisi gerçekleştirebilir. Maneviyat ve iç barışını gerçekleştirmek için bireyin kendi dışında kurgulanmış olan hiçbir kurumsal yapıya, kültüre, doğmaya, kaynağa, kişiye, modele, otoriteye, kimliğe bağlanmasına, bağlı olmasına ve bağımlı olmasına gerek yoktur. Maneviyat, iç dünyada başlayıp dışarıya doğru genişleyen bir tecrübedir. Dışarıdan dayatılen emirlerle, ritüellerle ve kurgularla iç dünyasında ahlaki ve manevi bir tecrübenin gerçekleştirilmesi imkansızdır. Bireyin maneviyatı ve iç barışı, asıldır. Birey, hiçbir şekilde kendi dışındaki hayali güçlerle, otoritelerle ve yapılanmalarla ilişkide olmak zorunda olmadığı gibi, buna ihtiyacı yoktur. Bireyin maneviyat ve iç barışını gerçekleştirmek için kendisiyle ve doğayla sağlıklı bir ilişkisinin ve ilgisinin bulunması gerekmektedir.

Maneviyat, insanın kendi içinde ve doğada kendisine özgü tecrübelerle anlam ve amaç arayışı içinde olmasıdır. İnsanın dışında, insana rağmen, insanın üstünde olma iddiasıyla insandan bağımsız ve ilgisiz bir şekilde oluşşturulan anlam ve değer çerçevelerinin hiçbiri, insan için doğru, yeterli ve anlamlı değildir. Her birey, kendi hayatının anlamını ve amacını kendi oluşturabilir, şekillendirebilir ve arayabilir.İnsan, hayatın anlam ve amacını kendi içinde aramalıdır, dışarıda........

© Milat