Kimliğini Sökmek İsteyenlere Karşı Uyanık Ol |
Son yıllarda gençlere fısıldanan cümleler değişti. Artık açık açık “inkâr et” denmiyor. Daha rafine, daha akademik, daha “iyi niyetli” bir dil kullanılıyor:
“Kimliğin yok.”
“Ailen seni baskılıyor.”
“İnancın senin önünde bir engel.”
“Özgürleşmek için uzaklaşmalısın.”
Bu cümlelerin masum olmadığını artık görmek zorundayız.
Bir insana “kimliğin yok” deniyorsa, orada bir inşa değil, bir söküm vardır. Çünkü kimlik; sadece bireysel tercihlerden ibaret değildir. Kimlik, insanın köküdür. İnancıdır, ailesidir, edebidir, hafızasıdır. Kökü olmayan ağaç ayakta durmaz; nereye savrulacağını rüzgâr belirler.
Bugün bazı çevreler —özellikle “bilim” ve “terapi” dili kullanan kimi psikolog ve psikiyatristler— dindar ailelerin gençlerini adeta bir markaj altına alıyor. Önce aile “toksik” ilan ediliyor. Sonra inanç “yük” olarak tanımlanıyor. Ardından “özgürlük” adı altında yalnızlık pazarlanıyor.
Bu bir tesadüf değil.
Bu, kimliği hedef alan sistemli bir projedir.
Çünkü yalnız insan, köksüz insan, yönsüz insan daha kolay şekillendirilir. Değerlerinden koparılmış........