Eğitimde vefa!

Toplum olarak birbirimize karşı vefamız yok ne yazık ki. Herkes ‘vefa bende cefa sende kalsın’ psikoloji ile hareket ediyor. Toplumun en önemli kesimi olarak gördüğümüz, yaptıkları işin topluma yansımasının muazzam etkileri olan, kutsal denilen öğretmenlik mesleğinde de vefasızlık kol kanat geziyor. Vefanın en çok olması gereken yer eğitim camiası olması gerekir iken vefasızlığın belki de en çok olduğu yer eğitim camiası nedense. Vefasızlık nirvana yapmış durumda.

Eğitimde konuyu, müfredatı, sistemi, fiziki koşulları önemsediğimiz veya öncelediğimiz kadar vefayı da önemsemeli ve öncelemeliyiz. Eğitim paydaşlarının eğitime katkısının maddi bir karşılığı yoktur, ölçülemez, paha biçilemez belki ama manevi karşılığı muazzamdır. Bu maneviyatın içerisine vefa duygusunu da inşa ve ihya etmeliyiz. Eğitim kurumların güzelleşmesi için kim bir çaba ortaya koymuş ise, unutmamalı, bir kenara not etmeliyiz. Günü geldiğinde alkışlarız, takdir ederiz, övgüyü düzeriz diye beklememeli tez elden iletişimi kurup gereken ne ise onu yapmalıyız.

Her eğitim kurumuna, her okula inanıyorum ki öğrencilerin de velilerin de öğretmen ve okul idarelerin de katkısı olmuştur. Hatta il ve ilçe çalışanların (memurundan amirine kadar herkesin) doğrudan veya dolaylı olarak katkısı olduğu olmuştur. Bazen öyle bir an, öyle bir sorun, öyle bir durum yaşanır ki işin içinden çıkmak imkansızdır belki de. İşte o........

© Milat