menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uyarı/yorum

14 0
yesterday

Kriminal hadiselere girmediğimi bilirsiniz. Soruşturma aşamasındaki meselelere de, masumiyet karinesi gereği yorumda bulunmam. Elbette ki gerçekler, hiçbir dem gizli kalmaz. Er yada geç ortaya çıkar. Kimsenin görmediğini sandığın anda, işlediğin cürümler bile… Farz edelim işlediğin suça dair bir şeylerin ardına sığındın (siyasi operasyon…vb.) yahut bahaneler bulup herkesi uyuttun. Hatta buna kendini dahi inandırdın bazı zaman. Ama insana şah damarından yakın ALLAH (cc) varken, bunda nasıl başarılı olduğunu düşünebilirsin ki? Peki, her daim yanımızda sevap ve günahlarımızı yazan melekleri nasıl unutursun? İşte mevzunun odak noktası da tam burası… Öyle ki cici çocuk tavırları takınsak da etrafa; makam, mevki, para, vs. emellerin, değerlerimizden ağır bastığını resmediyor tüm yaşananlar ne yazık ki. Yani sağcısı-solcusu kim varsa bu tuzağa düşen, imtihanı kaybettiğini gösteriyor maalesef. O yüzden iki cihan saadeti için, NEFİS TERBİYESİNE odaklanmak oldukça elzem konumda. Bunun için de evvela kendisiyle hesaplaşmalı insan. Mahkemeyi vicdanında kurup, hatasından dönmenin erdemini gösterebilmeli. “Hocam, bu zamanda imkânsız” demeyin sakın! İSLAM KÜRESELDİR ve ZAMAN MEFHUMU YOKTUR kesinlikle. Her anı, her kavmi, her konuyu KAPSADIĞIYSA inkâr edilemez. Keza cübbesindeki karıncayı gören, sonra........

© Milat