Sonunda oldu… Tahriklere dayanamayan İran, İsrail’e bir misilleme gerçekleştirdi. Hem de ne misilleme… İsrail’e davulla zurnayla yolladığı drone ve füzeler, dünyaya gündemini bir anda alt üst etti. Oysa tüm bu yaşananlar söz konusu iki ülkenin, “VARLIKLARINI birbirlerine olan KARŞITLIKLARI üzerinden tanzim ettiğini” bir kere daha ispatlamış oldu. Öyle ki İran’ın bugüne dek, İsrail bahanesiyle bölgede yayıldığı ve hüküm sahibi olduğu sır değildir. İsrail’inse İran sayesinde, Amerikalıları her manada dilediği gibi KULLANDIĞI herkesin malumu. Tıpkı hafta sonu olduğu gibi. Neticede bir hadise olduğunda, “kimlerin işine nasıl yaradığına” bakılınca fazla söze de gerek kalmıyor. Zira İran bu misillemeyle rejim aleyhindeki kaynamaya karşı, içeride lehte bir KAMUOYU OLUŞTURDUĞU açık. Burnu bile kanamayan İsrail ise Gazze’deki KATLİAMINI UNUTTURUP, mazlum ve mağdur postu giymeyi başardı. Evet, tüm bunlar oldu mu? El-Hak oldu. Fakat gelinen aşamada bu kontrollü kaos’un, KONTROLDEN ÇIKMA OLASILIĞINI da görmezden gelemeyiz elbette. Çünkü hadisenin giriş ve gelişmesinin bizi götürdüğü muhtemel sonucun, mevcut durumu başka bir evreye geçirme gücüne sahip olduğu şüphe kaldırmıyor maalesef.
Hal böyle olunca da herkesin kafasında, “bundan sonra neler olabilir” şeklinde sorular düğümleniyor çaresiz.........