​Kıymet bilmek

Askere gidenler bilir. Asker ocağı, insana büyük tecrübeler kazandırır. Yeri geldiğinde vatanı korumak için eğitim, silah talimi bir takım bilgilerle donatılırız zahirde. Ama askerliğin BÂTIN’da (gözle algılanmayan, gizli) insana verdikleri, en az zahirde kattıkları kadar önem arz eder. Belki sevdiklerinden ayrı kalışı, her istediğini yapamayışı, arzuladığı gibi yiyemeyip, özgürce gezemeyişi o an için bir burukluk bırakabilir askerin kalbinde. Oysa bu burukluk biraz düşününce, askerden evvel elindeki İMKÂN ve NİMETLERİN KADRİNİ KAVRAMAYA yetecektir. Hal böyle olunca da askerliğini bitiren bir genç; yakınlarının değerini, özgürlüğün ehemmiyetini, israf ettiği zamanı ve nimetin kıymetini bilerek ŞÜKRÜNÜ EDA EDECEK bir duruma gelecektir. Ta ki tüm bunları unutup, bolluğa kavuşuncaya dek. Zira Muallim Naci’nin dediği gibi; “HAFIZA-İ BEŞER NİSYAN İLE MALULDÜR”. Yani insan hafızasının eksikliği; unutmasıdır hattı zatında. Bu ise insanı şükürden aciz bir iklime sürükler ki, sonunun elindekilerini yitirmeye kadar uzanması ihtimaller arasında yer alır.

Bunları niçin mi yazdım? Sn. Erdoğan’ın 2002’de, ilk iktidara geldiği zamanları hatırlayın mesela. Doğu ve Güneydoğu’da bazı bölgeler de OHAL vardı malumunuz. Bırakınız Kürtçe konuşmayı, insanlar Kürt olduklarını dahi söylemekten........

© Milat