İran Cumhurbaşkanı Reisi ve yanındaki heyet, helikopterlerinin düşmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Bunun bir kaza mı yoksa suikast mi tartışmalarını, uzunca bir süre beraberinde getireceği net. Belki gerçekleri hiçbir zaman bilemeyeceğiz bizler. Ancak Azerbaycan ve İran’ın ortak inşa ettiği, Kız Kalesi ile Hudaferin barajlarının açılışı akabinde bu hadisenin yaşanması oldukça manidar. Keza törende konuşan Merhum Reisi’nin; “bazıları bizim bir araya gelmemizi ve ortak başarılarımızı hoş karşılamıyor fakat bunlar bizim için önemli değil” sözleri, bu açıdan bir veri kabul edilebilir. O nedenle ABD’nin Kafkaslara nüfuz etmek istediği, Hindistan ve Fransa’nın ise Ermenistan’a silah yığdığı bir dönemde, ZENGAZUR KORİDORUNA YEŞİL IŞIK YAKAN ve İLHAM ALİYEV İLE FOTOĞRAF VEREN REİSİ’in ölümünün, kuşkuları arttırdığını ifade etmek mümkün. Üstelik bu hazin olayın, Hamaney’in yerine geçmesi en kuvvetli REHBER ADAYI olarak, Reisi’nin öne çıktığı bir dem’de gerçekleşmesiyse cabası…
“Ne alakası var” demeyin! Biz bir projeksiyon sunuyoruz hattı zatında. Takdir elbette ki sizlere ait. Ama anormal seyreden bu tip olayların, EMPERYAL KAFA yada İLMUNAT AKILCA “bir taş ile birçok hedef vurmadan hareket etmeyeceğine” delil oluşturduğunu da unutmamak elzem. Tıpkı “kitle imha silahları” bahanesiyle........