Ey ayrılığın eşiğinde duran iki yol arkadaşı!

Her evlilik, iki yüreğin Allah’ın adıyla birleştiği kutlu bir yolculuktur. Yol bazen düzelir, bazen sarplaşır. İşler yolundayken geçinmek kolaydır. Asıl yiğitlik işler sarpa sardığı zaman sabır ve azimle sebat edip geçinebilmektir. Bazen taraflar birbirini yanlış anlar, bazen sözler kırar, bazen susuşlar ağır gelir. Fakat hiçbir fırtına ebedî değildir. Çünkü Rabbimiz, evliliği sıradan bir akit değil; huzur, sükûnet, rahmet ve sevgi üzerine kurulmuş ilahî bir yuva olarak tanıtmıştır. Allah (cc) şöyle buyurur: “Sizin için kendileriyle huzur bulasınız diye eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması O’nun ayetlerindendir.” (Rum 21)

Ey kırılmış iki gönül…

Belki içinizdeki sızı büyüdü, kelimeler yaraya dönüştü, umut yoruldu. Ama unutmayın: Merhamet, Allah’ın kullarına bıraktığı en güçlü şifadır. Merhametin değmediği hiçbir yara kapanmaz; merhametin dokunduğu hiçbir gönül karanlıkta kalmaz. Siz yaşı kemale ermiş, şefkatin ve merhametin en güzelini bilen ve taşıyan insanlarsınız. Yapmanız gereken farkındalık, affetmek ve merhamet etmektir. Merhamet edin ki, merhamet bulasınız.

Rabbimiz buyurur ki: “Allah, araları düzeltmek isteyene bir çıkış yolu açar.” (Nisâ 35’in işareti)
Bu ayet, barışın kapılarının her zaman açık olduğunu müjdeler. Yeter ki iki kalp, samimiyetle sulhu, barışı ve huzuru dilesin. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise şöyle uyarır: “Allah katında helallerin en sevilmeyeni boşanmadır.” (Ebû Dâvûd) Bu, evliliği........

© Milat