Yaşar Nezihe |
Geçmişte edebiyatımızdaki şair ve yazar hanımların adedi çok fazla değildi. Ancak şimdi hem yeni hanım edebiyatçılarımızın sayısında ciddi bir artış var, hem de geçmişte eser vermiş olan muharrirelerimiz, şairelerimiz keşfediliyor ve gündeme yerleşiyor. Dolayısıyla hanım edebiyatçıların sayısındaki bereketi görebiliyoruz.
Yaşar Nezihe Bükülmez ismine, yıllar önce rastlamıştım. Taha Toros, hatıralarından meydana gelen Mazi Cenneti’nde onu anlatıyordu. Bükülmez’in Feryatlarım adlı şiir kitabını sahaflardan alıp okumuştum. Şiirlerindeki sade dil ve kesif hüzün dikkatimi çekmişti. Hakkında okuduğum yazıları arşivimde topladım. Şimdi de Mehmet Kurtoğlu’nun Aşkın ve Melâlin Şairi Yaşar Nezihe kitabı elimizde. Edebiyat Ortamı Yayınları’ndan çıkan eserin kapağında Yaşar Nezihe’nin güzel bir fotoğrafı var. “Önsöz”de şairemizin duygu yüklü şiirlerine temas edilirken kadın ve sol hareketler üzerindeki etkisi de vurgulanıyor. İlk “1 Mayıs” şiirini yazan şaire, aksiyonerdir. Nâzım Hikmet’le tanışmış; 50’nin üzerindeki şarkı ve gazeli bestelenmiştir. Bilhassa Şanlıurfa’daki ‘sıra gecelerinde’ gazellerinin büyük bir alaka çektiğini, çok sevildiğini ve okunduğunu öğreniyoruz.
29 Ocak 1882 tarihinde İstanbul Şehremini’de doğan Yaşar Nezihe, yoksul bir babanın kızıdır. Aile onu okutamaz. Mektebe yalnız gider ve ilk öğretmenine, “Ben öksüzüm hoca efendi, beni okutunuz.” diye yalvarır. Hoca, “Kendi gelen” adıyla onu kaydeder. Bir yıl okuyabilir ancak. Kur’an-ı Kerim’i hatmeder. Kendi kendisini yetiştirir; hayatı boyunca Osmanlı Türkçesi ile yazar ve okur.
Yaşarken büyük acılar çeken, baba evinde talihsiz bir hayat sürer, oğulları vefat eder. Yaptığı üç evliliğinde de mutsuz olan Yaşar Nezihe, yokluk ve........