Geçen hafta, Furkan sure-i celilesinin son kısmında yer alan “ibâdürrahmân” yani Rahmân’ın has kullarının sekiz vasfının birincisi olan ‘vakar’ı yani ağırbaşlılığı incelemiştik. Konumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
2- “Yine onlar, gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyama durarak geçirirler.” (Furkan 64) Yani “Rahmân’ın has kulları”nın ikinci özelliği, yatsı namazını kılıp uyuduktan sonra geceleyin kalkıp “teheccüd namazı” kılmalarıdır. Gecenin bir kısmında uyanıp; insanlar mışıl mışıl uyurken namaz kılmak, Peygamber efendimiz aleyhisselama farz, ümmetine ise sünnettir. “Rahmân’ın has kulları,” Allahu Teâla’nın, gündüzleri üzerlerine farz kıldığı ibadetleri en iyi şekilde yapmaya çalıştıkları gibi gecelerini de ibadetle değerlendirerek Rablerini râzı etmeye gayret ederler.
Müminin gündüzünün İlâhî rızaya uygun bir şekilde geçebilmesi için, Allâhü Teâlâ’nın bir nimet olarak bahşettiği geceleri değerlendirmesi lazımdır. Bunun en güzel yolu da gece namazı ile bu namazın öncesinde ve sonrasında yapılacak duâ ve zikirlerdir. Özellikle seher vaktini uyanık geçirmek; hem gönül diriliğine, hem de kalb uyanıklığına vesile olur İnşaallah.
İnsana hayatı boyunca derin ve kesin tesir eden hususlardan biri, şüphesiz gece ibadetidir. Gece, insan hayatının yarısını teşkil ettiği halde, ihmal edilme, gafletle geçirilme tehlikesine maruzdur. Rıza-i İlâhîyi kazanmak için geceyi tanzim edip........