Sonra Musa aleyhisselam şöyle dua etti:
- Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla! Bizi rahmetine kabul buyur! Zira Sen, merhametlilerin en merhametlisisin!
Bundan sonra Musa aleyhisselam, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndü ve şöyle dedi:
- Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaadte bulunmamış mıydı? Şu hâlde size zaman mı çok uzun geldi, yoksa üstünüze Rabbinizin gazabının inmesini mi istediniz ki, bana olan va’dinizden döndünüz!
Bunun üzerine kavmi şöyle cevap verdi:
- Ya Musa! Biz sana olan va’dimizden kendi kudret ve irademizle dönmedik. Fakat biz, o kavmin yani Mısırlıların zinet eşyasından bir takım ağırlıklar yüklenmiş, sonra da onları atmıştık; aynı şekilde Samirî de atmıştı. Yani Sâmirî’nin telkini ile zinet eşyalarını eritmek ve buzağı yapmak için ateşe attık.
Musa aleyhisselam, onlardan bu çirkin işlerinden dolayı tevbe etmelerini istedi. Tevbe şartının da, çok pişman olmak ve ölüm olduğunu bildirdi. Onlar da:
- Sabrederiz, dediler ve hükmü beklediler.
Sonra Musa aleyhisselam şöyle dedi:
- Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı tanrı edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaradanınıza tevbe edin ve nefslerinizi öldürün! Öyle yapmanız, Yaratıcınızın katında........