İslâm dini, miladî 610’da Arabistan’ın Mekke-i mükerreme şehrinde yaşamakta olan son Peygamber Hazret-i Muhammed aleyhissalatü vesselamın, Cibril aleyhisselam isimli meleğin getirdiği vahiy aracılığıyla Allahü Teâlâdan alıp bütün insanlığa yaymağa başladığı tek hak dindir.
Bundan sonra başka bir din gelmeyecektir. Yani İslâm, Allahü Teâlâ’nın Âdem aleyhisselamdan beri kullarına gönderdiği dinin en son ve en mükemmel versiyonudur. Bu biricik hak dine inananlara “mümin” (inanan) ve “müslim” (Allah’ü Teâlâ’nın emrine teslim olan) denir.
Müslümanlar, başlangıçta Mekke müşrikleri tarafından büyük zulüm ve işkencelere tabi tutuldular. İslâm dinini tebliğ eden Allahü Teâlâ’nın son Peygamberi Hazret-i Muhammed aleyhissalatü vesselam, vahyin gelmesinden yaklaşık 13 yıl sonra Mekke-i mükerremeden yine Arabistan’ın başka bir şehri olan Medine-i münevvereye hicret (göç) etti. Hicretten sonra İslâm tarihinde yepyeni bir dönem başladı. Mekke’de teşekkül etmeye başlayan İslam toplumu, Medine-i münevverede devletleşti.
Miladi 629 yılında Allah Rasulü Hazret-i Muhammed sallallahü aleyhi ve sellemin anavatını olan Mekke-i mükerreme şehri müslümanlar tarafından fethedildi. Sonra İslâm dini, Arap Yarımadası’nda büyük bir hızla yayılmaya başladı. Rasulullah sallallahü aleyhi ve sellemden sonraki Hülefa-i Râşidin (Dört Halife) Dönemi’nde de İslâm dini yayılmaya ve İslam devletinin sınırları genişlemeye devam etti.
Yeni fetihlerle başta Suriye........