Tren |
Beni tanımanıza gerek yok.
Hangi vagonda olduğumun, biletimin sınıfının veya hangi istasyonda ineceğimin hiçbir önemi yok.
Gözlerimi görmüyorsunuz. Ben sadece, bu uzun yolculukta arka koltukta oturan, camdan dışarıyı izleyen o "yabancı"yım.
Ve bu, aslında en güzeli.
Çünkü kimlikler aradan çekildiğinde, geriye sadece "yolculuk" ve "biz" kalıyoruz.
Bu tren, dillerin gürültüsüyle dolu.
Ön vagonlarda diplomatlar İngilizce, tüccarlar Çince, siyasetçiler süslü Türkçe konuşuyor. Herkes bağırıyor, herkes haklı, herkes bir şeyler anlatıyor. Rayların gürültüsü, kelimelerin gürültüsüne karışıyor.
Ama arka........