Beyaz dut biraz denizaltı

Artık "D" harfiyle başlayan havalı ve teknolojik kelimeler hiçbirimizi heyecanlandırmıyor. Dijitalleşme, Dönüşüm, Data, Dinamizm... Hepsini duyduk, hepsini tükettik. Ruhumuzda bir tokluk değil, garip bir şişkinlik yaptılar.

Sanki koca bir sözlüğün altında kalmış gibiyiz. Oysa insanı "mut" eden, yani mutmain kılan şeyler, o sözlüklerin en gösterişsiz, en sessiz sayfalarında saklıymış.

Mesela Dut. Beyaz gömleğe bulaşmasından korkmadığımız, parmaklarımızı boyayan, dalından yediğimiz o kara dut. Yapay zekânın ürettiği kusursuz, pürüzsüz meyve görselleri değil; eğri büğrü, lekesi çıkmayan ama tadı damağımızda kalan o gerçeklik. Belki de hayatımızdaki en büyük eksiklik D vitamini değil, bu........

© Milat