Medreseye (Üniversiteye) düşmek

Önceki üç yazımda kalkınmış ve gelişmiş ülkelerin eğitim verilerini incelemiş; toplum/devletlerin kalkınma ve gelişmesinde bilgi üretimi ve bilginin teknolojiye dönüştürülmesinin önemine dikkat çekmiş; üniversitelerin bilgi/teknoloji üretiminde önemli bir konumda olduğunu söylemiştim. Bu seriyi bu yazıda bir “tez” ile tamamlayalım: Batının yükselişinde veya Türk-İslam Dünyasının düşüşünde üniversitelerin (Bilim) gelişim ve değişimi ile bir paralellik kurmak mümkündür (Not: Diğer faktörlerin önemini kabul ediyorum). Bu düşüncemizi daha açık bir şekilde ortaya koymak için öncelikle üniversitelerin gelişimine bir göz atalım.

Değişen model

Tarihi seyir içerisinde üniversiteler, “Üçüncü Kuşak Üniversitelere Doğru” Kitabında Prof. Dr. J.G. Wissema tarafından üç döneme ayrılmaktadır. Bu ayrımdan yararlanarak üniversiteleri şu şekilde gelişmelerini tasnif edebiliriz:

Birinci Dönem; 9-10. Yüzyıldan 17-18 yüzyıla kadar olan üniversiteler: “Ortaçağ Üniversiteleri veya Birinci Kuşak Üniversiteler”;

İkinci Dönem; 17-18 yüzyıldan günümüze kadar olan üniversiteler: İkinci Kuşak Üniversiteler (Humboldt Üniversite);

Ve son olarak İkinci Kuşak Üniversitelerden sonra değişen paradigmalarla yeni üniversite modeli: “Üçüncü Kuşak Üniversiteler”.

Bu ayrımdaki üniversitelerin örneklerine Türk-İslam Dünyasında rastlanmakta mıdır?

Medeniyetimizde

Bu tür sorulara........

© Milat