menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

​Kötülüğün ittifakı

26 44
05.09.2024

Hiçbir işgal, sadece işgalci güçlerin varlığına bağlı olarak devam edemez. Vicdanları rahatsız eden bir haksızlığın ve hukuksuzluğun eğer ömrü uzamışsa, bu durum, zulmü işleyenlere destek veren, yapılanlara göz yuman, hatta onunla işbirliği yapan ekseri bir kesimin de var olduğunu gösterir.

105 yıllık Britanya sömürgeciliğinin gölgesinde korunup büyütülen Siyonist terörün de bugüne kadar varlığını devam ettiriyor olmasını başka türlü açıklayamayız. Asil bir inanç, cesaret ve kısıtlı imkânlarla işgale karşı direnmeye o tarihlerden beri devam eden Filistin halkının karşısında hiçbir zaman sadece işgalci güçler olmamıştır. Eğer sadece Siyonist düşmana karşı yürütülen bir mücadele olsaydı, hürriyetine kavuşmuş bir Filistin’i çoktan görebilirdik. Ama Filistin halkı daima, dönemin güçlü emperyalist devletleriyle ve onların maddi imkânlarıyla desteklenip siyasi ve teolojik motivasyonla bölgeye yerleştirilen işgalci çetelerle savaşmak zorunda kaldı.

Filistinliler, gücünü kaybetmiş Osmanlı’nın mazbut bir halkı olarak İngiliz sermayesi ve silahlarıyla beslenen Siyonist çeteyle ellerinden geldiğince savaştılar. Bugünün emperyalist gücü olan ABD’nin ve bazı Avrupa ülkelerinin silah ve para desteğini arkasına almış işgalci İsrail’e karşı direnmeye halen de devam ediyorlar.

Yüz yıllık istikrarlı bir direnişin yeni bir aşaması olan Aksa Tufanı’yla, “teke tek” savaşıldığında aslında nelerin olabileceğini tüm dünyaya 7 Ekim’de göstermiş oldular. Ambargo altındaki bir halkın akınları karşısında diz çöken, aciz kalan İsrail, günlerce neler olup bittiğini anlayamadı. Vatandaşları ülkeyi terk etmek için havalimanını doldurdu. Ta ki ABD uçakları, Gazze’de çocukların, kadınların, hastanelerin ve okulların üzerine atacağı bombaları kendisine taşıyana kadar bu panik hali devam etti.

İşgalci İsrail ordusu, 7........

© Milat


Get it on Google Play