Koca dünyaya küçük öyküler

Mustafa Uçurum çok yönlü bir edebiyatçı… şiirleri, öyküleri, denemeleri, makaleleri ve çocuk kitapları ile çok yönlü bir edip… Onunla vicahen olmasa da gıyaben ilk tanışmamız 2006 yılında Çorum’da çıkardığımız Aşkın E Hali dergisine gönderdiği yazıları sayesinde olmuştu. Sonraki yıllarda kendisi ile vicahen de tanışmış olduk. Uçurum, edebiyat mahfillerinde kendisini tanımaktan bahtiyarlık duyduğum birkaç müstesna isimden birisidir.

Uçurum velut bir yazarımızdır. Bildiğim kadarıyla bugün kadar şiir, deneme, hikâye ve masal türlerinde toplam 16 esere imza atan Uçurum geçtiğimiz Eylül ayında edebiyatımıza bir öykü kitabı daha kazandırdı. Hece Yayınlarından çıkan ve 88 sahife hacmindeki kitapta küçürek öykü türünde 79 öykü bulunuyor. Bu öykülerde içeriklerine göre Hayat Denen Bir Nefes, Duvarı Aşınca, Çiçekli Şarkılar Geçidi, Vakitlerden Bir Vakit ve Çok isimli beş bölümde tasnif edilmiş.

Kitabın kapağı da klasik Hece kitaplarında olduğu gibi sade bir görselden oluşuyor. Ancak bu görsel bile tek başına derinliği ve zihin yansımaları ile bir öykü gibi. Genel planda karlı ve puslu bir hava, arka planda adeta bembeyaz bir yorgana bürünmüş ağaçlar ve ön planda ise bu ağaçlara giden geniş bir karlı alana düşen ayak izleri ile bir kış manzarasını yansıtan resmi sıradanlıktan çıkaran en önemli detay da bence ağaçlığa giden bu ayak izleri… Donmuş bir ânı yansıtan ve kitaba gizemli bir aksiyon katan bu görüntünün öyküsü ise sanırım küçürek bir öykü olamaz.

Küçürek öykü adı üstünde çok kısa metinlerden oluşur. Dünya edebiyatında “flash fiction” veya “short-short story” olarak tanımlanan küçürek öykü, Türk edebiyatında da “minimal öykü”, “çok kısa öykü”, “öykücük”, “kısa kurmaca”, “küçük ölçekli kurmaca”,........

© Milat