​Zulme direnen şairler ve Kudüs…

20. asırdan 21. asra miras kalan en büyük acıdır Filistin ve Gazze… İnsanlığın iflas ettiği zulümlerin icra edildiği yeryüzü hapishanesidir aynı zamanda… Ve yine Müslümanların imanî ve uhrevi zaaflarının, dünyevî perişanlıklarının yansıdığı bir aynadır da…

İşgal edildiği 1917’den beri tam 107 yıldır kanın ve gözyaşının oluk oluk aktığı bu coğrafyada işlenen cinayetler, gasplar, katliamlar, yıkımlar insanlık tarihinin en vahşi, en alçak, en şımarık cinayetleridir. Bu zulüm; Karabağ’da, Bosna’da, Arakan’da, Eritre’de, Moro’da, Doğu Türkistan’da yaşanan ve bundan sonra da dünyanın herhangi bir yerinde yaşanacak tüm zulümlerin muharriki, tetikçisi, tutuşturucusu ve cesaret cüretidir.

İnsanlık, Siyonizm denen bir canavarın dişleri arasında can veriyor. Birçok ülkede onun desteklediği terör örgütleri onların namına canlar alıyor. Ülkelerin ekonomileri onların kurduğu tefeci sistemin çarklarında sömürülüyor. Sözde medeni geçinen Avrupa’sı ve Amerika’sı bu zulmün ocağına ateş taşırken sözde Müslüman geçinen İslam dünyası ise gözlerini ve kulaklarını kapatarak yaşananları görmemezlikten, duymamazlıktan gelerek geçiştirmeye çalışıyor.

İsrail denilen terör örgütü, devlet kisvesi altında masum sivilleri havadan, karadan ve denizden bombalıyor. Hastaneleri, okulları ve camileri vuruyor. 7 Ekim’den beri resmi rakamlara göre 32 bin insan öldürüldü ve hâlâ ciddi bir adım atılamadı.

Yönetimlerin duyarsızlaştığı bir dünyada bu zulme sessiz kalmayanlar da var elbette. Dünyanın her köşesinde zulme karşı boykotla, mitinglerle direnen dini, dili, ırkı, rengi farklı ancak sadece insan olan milyonlara selam olsun!

Şairler de........

© Milat