Türk Kaşık Kültürü yok mu oluyor? Patlak--(Sessiz miras tehlike altında) |
Bir zamanlar her evde bir “kaşık odası” vardı… Bugün Türkiye genelinde usta sayısı 100’ün altına düştü. El işlemeli Konya kaşıklarından Bademli’nin yılan motifli kaşıklarına kadar yüzlerce yıllık bir gelenek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Türk kültürünün en eski el sanatlarından biri olan tahta kaşıkçılık, yüzyıllar boyunca yalnızca bir mutfak gereci değil; bir kimlik, bir ustalık ve bir estetik unsuru olarak kabul edildi. Silivri ve Şile gibi bölgelerde güçlü bir zanaat geleneği olan kaşıkçılık, günümüzde yalnızca birkaç usta ile yaşam mücadelesi veriyor. Şile’de hâlen düz kaşık üretimi sürse de, birçok bölgede üretim neredeyse tamamen durmuş durumda.
SARAYDAN KÖYLERE UZANAN BİR GELENEĞİN İZLERİ
1909 Bursa Sergisi’nde Sultan V. Mehmet Reşat, Konya’dan getirilen el işlemeli kaşıkları beğenerek 54 deste satın aldı. Aynı gün Yusuf İzzeddin Efendi’nin de 10 deste kaşık alması, saray nezdinde bu geleneğin ne kadar değerli kabul edildiğini gösteriyor. Eskiden ustaların “rugānlama” dediği özel bir cilalama tekniği uygulanırdı. “İyi ruganlanmış bir kaşık 50 yıl kullanılır”........