menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD'NİN EMPERYALİST MÜDAHALELERİ: Venezuela'dan Irak'a Felaket Tarihi

23 0
previous day

2025'in son günlerinde, dünya bir kez daha Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) dış politika hamlelerini tartışıyor. Donald Trump'ın ikinci başkanlık döneminde Venezuela'ya yönelik artan baskılar, uluslararası sularda petrol tankerlerinin ele geçirilmesi ve Nicolás Maduro hükümetine karşı hava saldırısı tehditleri, küresel gündemi meşgul ediyor. Bu olaylar, ABD'nin tarih boyunca sürdürdüğü müdahaleci yaklaşımın en yeni örneği olarak karşımıza çıkıyor. Trump yönetimi, Maduro'yu uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlayarak yaptırımları genişletiyor ve rejim değişikliği sinyalleri veriyor. Ancak bu politikalar, geçmişteki benzer girişimlerin sebep olduğu kaos ve yıkımı hatırlatıyor. Bu analizde, Venezuela krizini merkeze alarak ABD'nin emperyalist müdahalelerinin tarihini inceleyeceğiz. Amacımız, "demokrasi ihracı" adı altında yürütülen bu operasyonların nasıl iç savaşlara, ekonomik çöküşlere ve milyonlarca insanın acı çekmesine yol açtığını ortaya koymak. Tarih, bize dersler veriyor; ancak Washington, bu dersleri almamakta ısrar ediyor.

ABD'nin Venezuela'ya yönelik son hamleleri, 11 Aralık 2025'te bir petrol tankerinin ele geçirilmesiyle başladı. ABD Donanması, uluslararası sularda seyreden tankeri durdurarak yüküne el koydu. Trump, bunu "Venezuela'nın ABD'ye yönelik uyuşturucu tehdidi" olarak gerekçelendirdi, ancak iddialar büyük ölçüde tartışmalı ve abartılı görünüyor. Maduro, bu eylemleri "emperyalist eşkıyalık" olarak nitelendirdi ve haklı olarak, yaptırımların ülkesinin ekonomisini daha da boğmayı amaçladığını vurguladı. 12 Aralık'ta yayınlanan haberlere göre, ABD yönetimi tankerleri sistematik olarak hedef almayı planlıyor; bu, zaten krizdeki Venezuela ekonomisini tamamen felç edebilir. Birleşmiş Milletler onayı olmadan yapılan bu müdahaleler, uluslararası hukuku hiçe sayıyor ve milyonlarca Venezuelalıyı açlık, göç ve istikrarsızlık girdabına sürüklüyor.

Bu kriz, ABD'nin rejim değişikliği stratejilerinin bir parçası. George Washington Üniversitesi'nden Prof. Alexander Downes'ın araştırmalarına göre, ABD son 200 yılda onlarca rejim değişikliğinde rol oynadı ve bunların çoğu felaketle sonuçlandı.

Downes, "Catastrophic Success" (Felaket Niteliğinde Başarı) adlı kitabında, yabancı dayatmalı rejim değişikliklerinin hedef ülkelerde iç savaş olasılığını artırdığını ve uzun vadeli istikrarı yok ettiğini belirtiyor.

ABD, 1816-2011 arasında 120 rejim değişikliğinin yaklaşık üçte birini gerçekleştirdi ve bu müdahalelerin büyük kısmı, "ulusal güvenlik" veya "insani nedenler" kisvesi altında yapıldı. Ancak sonuçlar, terör örgütlerinin yükselişi, mülteci akınları ve ekonomik yıkım oldu. Venezuela örneği, bu zincirin son halkası; ama tarih, bize daha eski ve acı dolu halkaları hatırlatıyor.

LATİN AMERİKA: ABD'NİN "ARKA BAHÇESİ"NDE KANLI İZLER

ABD'nin müdahaleleri, en yoğun şekilde Latin Amerika'da görüldü. Bu bölge, ABD için stratejik ve ekonomik öneme sahip "arka bahçe" olarak görüldü. Monroe Doktrini'nin modern uzantısı olan bu yaklaşım, 19. yüzyıldan beri devam ediyor. Downes'ın verilerine göre, ABD'nin 35 rejim değişikliğinin 20'si Latin Amerika'da gerçekleşti.

Bu müdahaleler, genellikle ekonomik çıkarlar –örneğin muz........

© Milat