menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Evvel giden bir öncünün ardından

17 0
26.09.2025

Şehirler de insanlar gibidir. Her insan gibi her şehirde özeldir.

Nasıl ki her insan kendisini diğer insanlardan ayıran bazı özellik ve güzelliklere sahip ise aynen bunun gibi her şehirde kendisini diğer şehirlerden ayıran farklı özellik ve güzelliklere sahiptir.

Camiler, medreseler, kervansaraylar, hanlar, hamamlar, parklar, meydanlar, kaleler ve müzeler bir şehrin görünen güzelliklerini resmederler.

Alimler, arifler, edipler, hatipler, şairler ve dava adamları da bir şehrin gönül gözüyle görülebilen asıl güzelliklerini resmederler. Mevlana’nın “Elbiseler gördüm içlerinde insan yok” sözünü emanet alarak insansız şehirlerin anlamsızlığını şu şekilde vurgulamak mümkün:

“Şehirler gördüm, içlerinde insan yok”

Burada duralım ve durduğumuz yerden bir cümle daha kuralım:

‘’İnsansız şehir anlamsız, şehirsiz insan ise huzursuzdur. Öyle şehirler vardır ki, sakinleri için tam bir heyecan, irfan ve ilham kaynadığıdır. Öyle insanlarda vardır ki, tek başlarına şehirlerinin bütün yüklerini sırtlamışlardır.

Onların dünyası şehirleri olmuştur, bundan dolayı onlar davalarının kavgalarını verdikleri şehirlerin sevdalılarıdır.

Bundan dolayı yaşadıkları şehirlerin her şeyi onlardan sorulur. Bir şehrin bütün tarih, kültür, sanat ve medeniyet kodlarını o şehre adanmış birkaç aşina çehrenin hayatlarında bulmak........

© Milat