Kusur |
Mükemmellik iddiasıyla yaşamak ne zordur. Hayat bir tamamlanma sürecidir. Eksiğimiz muhakkak olacak. Bunu bilip tamamlamak insanın içine yerleşen kutsal görevdir. Kusurumuz olacak ama kusurlu yaşamayı tercih etmeyeceğiz.
“Eksiklik, noksanlık, sakatlık, hatâ” gibi anlamlara gelen kusur, insana mahsustur. Kimimiz doğuştan, kimimiz sonradan kusurlu olabiliriz. Hayatın içinde kalıp da eksikliği olmayan var mıdır? Hata payı vardır. Böyle böyle kendimizi bulup ustalaşacağız. Hayat bize her vakit deneme imkânı sunacak, biz de yaparak, yaşayarak öğreneceğiz. Eksiğimizi tamamlayacağız. Hatamızı düzelteceğiz. İnsanın hikâyesinin kurgusu açık olmasa da biraz da böyle değil midir? Burada karşımızdakini anlamak, ona mühlet vermek gerekir.
Gün gelecek meyve olgunlaşacak. Zaman ve sabır gerek. Şartlar bir araya gelmeden olmuyor. İnsan da böyledir. Kusurumuzu ortadan kaldırmak için zaman gerekir. İnsanın ruhu sınır tanımıyor, hep bir yükseliş ve genişleme istiyor. Onu dar alana hapsetmek en büyük zulümdür. Noksanlığın ortadan kaldırılması, hatânın düzeltilmesi için ruhun, iradenin özgür bırakılması şarttır.
Taşa şekil vererek ondan birçok eser çıkartan insanın kendi ruhunu terbiye etmesi, kendi içinde daha mükemmel bir insanı keşfetmesi ve ortaya çıkarması mümkündür. İnsan iradesi serbest bırakılmıştır.........