Devlet aklının sağlıklı çalıştığı ve ülke hayrına gelişmelerin ard arda görüldüğü günlerden geçiyoruz.

Tarihi günler denilebilecek bir zaman diliminde bizzat yaşayarak tarihe şahitlik yapan insanlar olarak kir ve nur pınarlarını görmemize rağmen neden taban tabana zıd olan 180 derecelik açı ile gelişmeleri yorumluyoruz.

Zor bir soru ve bir o kadar da önemli ve cevaplar farklı olabilir.

Münazara konusu olarak seçilse sunumu iyi, argümanları sağlam olan kazanır.

Son günlerde gündemde olanlardan başlayarak birkaç örnekle meramımı açık etmek istiyorum.

Güney komşumuz Suriye’de yarım asırdan fazla bir süre iktidarda kalan baba ve oğul Esad’ın işlediği cinayetleri tüm acımasızlığı ile bilmemize rağmen inat edip Esadcılık yapmak hangi akla hangi mantığa ve hangi insanlığa sığar.

İşlenen cinayetlerin görsellerine ve mazlumların bizzat yaşadıklarını aktarmalarına rağmen Esad güzellemesi yapanların bir milim bile bu seviciliklerinden vazgeçmemeleri hangi vicdanla açıklanabilir.

Sorular sorular sorular…

Bitmek tükenmek yerine ard arda sorulmaya devam etse bile içimizdeki Esad sevici güruhun akıl ve vicdan ibresini bir milim olsun oynatmamasının esbabını merak eden aklıselim sahibi insanların aklına ilk gelen sebep akılsızlık vicdansızlıkları değil düşmanlıkları.

Aklıselim vicdanlar biliyor ki, bu güruhun aklıda var vicdanı da ama düşmanlık öyle bir şey ki, aklıda vicdanı da köreltip çoraklaştırıyor.

Durmuş saatin günde iki kez doğruyu göstermesi gibi bu........

© Milat